Yoğurt, Ayran, Kefir, Kımız gibi yiyecekler Türk icadı mıdır ? Bu yazıda bu konu inceleniyor
Türklerin göçerlik dönemi yaşamından (Türklerin göçerlik dönemi öncesi yerleşik dönemleri de vardır. Ancak bu tarih dönemleri henüz tam aydınlanmamıştır) kalan bazı yiyecekler vardır. Göçerlik nedeniyle yiyeceklerin daha uzun süre korunabilmesi önemlidir. Bunun için Türkler sütten yoğurt , kımız ve kefir yapmışlar, yoğurttan da ayran yapmışlardır. Bu şekilde süt daha uzun süre korunabilen başka içecek ve yiyeceklere dönüşmüştür. Salam, sucuk , pastırma, kavurma gibi eti uzun süre saklamak için yapılan yiyecekler de Türk-Moğol-Macar gibi göçerlik geleneği yaşamış toplumların icadıdır.
Süt Tozu
Süt tozu Türk-Moğol toplumlarının icadıdır. Bu konuda en eski kayıt Marco Polo'nun anılarında Moğolların sütü güneşte kuruttuklarından bahsettiği seyahatleridir. Türk ve Moğol atlıları atların terkisinde süt tozu taşımışlardır. Süt Tozu 1800lü yıllarda Ruslardan Batı ve dünyaya yayılmıştır.
Yoğurt
Yoğurt kelimesi yoğur-mak eyleminden isim yapan -t eki ile üretilmiş bir kelimedir. Yoğrulmuş, yoğunlaştırılmış olan gibi bir anlama gelmektedir. Yoğur-mak kelimesi ise Yoğ-ur şekilde yoğ-mak (yog-mak) fiiline -(U)r eki eklenmesi ile oluşmuştur. Yog- eylemi de kök olarak Yo- (Yu-) eylemine -g eki ile türetilmiş bir eylem olduğu savunulmaktadır. Yog- eylemi yog-ur-mak (>yoğurmak) şeklinde hala yaşamaktadır. Yo-~Yu- (>Yı-) eylemi de bir şeyi "yıkamak" anlamına gelmektedir. Yunus Emre'nin bir şiiri aşağıdaki gibidir :
Bir garip ölmüş diyeler üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar şöyle garip bencileyin
"Su ile yuyalar" ifadesi su ile yıkarlar olarak çevrilir. Görüldüğü gibi yıkamak anlamına gelen eylem, yog-mak ile yoğurma (örneğin bildiğiniz gibi hamur yoğrularak kabartılır, katılaştırma , kabartma anlamına gelir) anlamına gelmiş, "yoğrulaştırılmış" anlamında yoğurt kelimesi oluşmuştur.
Yoğurt kelimesi bir çok dile Türkçeden geçmiş bir kelimedir :
joghurt (Almanca)
yoghurt; yogurt (İngilizce)
yaourt (Fransızca)
yogurt (Rusça, Sırpça, Hırtavça, Bulgarca)
yaurt (Romence)
yoñurtu (Japonca)
Hem kelimenin kökeninin Türkçe olması ve dünya dillerine Türkçeden geçmesi yoğurdun bir Türk icadı olduğunu kanıtlamaktadır.
Ayran
Ayran, yoğurda süt koyularak yapılan bir içecektir. Divan-i Lugati't-Türk'te bahsedilen bir içecektir. Bu konuda herhangi bir tereddüt yoktur. Ayran kesinlikle Türk icadıdır. Ayran kelimesinin ayır-an şeklinde ayır-mak fiilinden türediği tahmin edilmektedir. Ancak bazı kaynaklarda da ayra-mak (mayalamak, ekşimek) kelimesinden geldiği savunulmaktadır. Ayran sadece Türkler ve Türklere yakın çoğrafi bölgelerde yayılmıştır.
Kefir
Kefirin Kuzey Kafkasya yöresine ait bir içecek olduğu bilinmektedir. Kefir, Rusyadan Batı ülkelerine geçmiştir. Rusya'ya da Küzey Kafkasya dillerinden (tahminen Türkçe veya Migrelce) geçmiştir.
Bir görüşe göre kefir kelimesi kef (et kaynatıldıktan sonra su üzerinde toplanan köpük) kelimesinden türemiştir. Çünkü kefir mayalanması sırasında köpürür. Bu kelime kef- gibi bir fiilin varlığını gösteriyor olabilir. Köpüğü süzgeçle almak anlamında keflemek kelimesi de bulunmaktadır. Bu nedenle kefir kelimesi kef-ir (açmaktan aç-ar gibi) türemiş olabilir.
Diğer bir açıklama da kefir tanelerinin (tohumlarının) görüntüsünün köpüğe çok benzemesidir. Bu nedenle köp-ür>köf-ür değişikliği olmuş olabilir. Köpük kelimesi de zaten köp-ük şeklinde türemiş bir kelimedir. Aşağıda resimde görüldüğü gibi kefir taneleri köpüğe benzemektedir .

Kefirin Türk icadı olduğu görüşünü kuvvetlendiren bir durumda kefirin diğer adının İngilizcede búlgaros olmasıdır. Kefir için kullanılan "Bulgar yoğurdu" teriminden geçmiş olabilir. Bu isimlendirme içeceğin Kuzey Kafkasya yaşayan Bulgar Türklerinden gelme ihtimalini de arttırmaktadır. Bugün Rusya ve Kuzey Kafkasya'da yaşayan Tatarlar ve Türk kökenli topluluklar kendilerinin aslında Bulgar olduğunu belirtmektedirler.
Bazı kaynaklarda kefirin Türkçe keyif'den geldiği savunulmuştur. Ancak bu doğru değildir.
Sonuç olarak kefir Kuzey Kafkasya Türklerinin bir icadıdır ve dünyaya buradan yayılmıştır. Zaten kefir taneleri sadece bu bölgede vardır.
Kımız
Kımız, at sütünün mayalanması ile yapılan, az alkollü bir içkidir. Bu içkinin Türk icadı olduğu belirtilir. Hunların kısrak sütüyle içki yapıp içtikleri Çin kaynaklarında dahi geçmektedir. Ancak İskitlere kadar uzanan daha öncesi de vardır.
Kımız kelimesi Kım (ekşilik bildiren bir söz) ile -ız ekinin birleşmesinden oluşmuştur. Örneğin kımız almıla (ekşi elma) şeklinde bir meyve çeşiti vardır. Ancak kımız adının Aremiceden (χmṣ kökü, mayalanmış ekmek, mayalanmış içki anlamında) veya khamets (ekşi fermente) geldiği de savunulmaktadır. Ancak burada sadece kelimenin alınışından bahsedilebilir. At sütünden içki olan kımız Türk-Moğol toplumlarında yaygındır. Çünkü Moğolcada kımız için айраг (ayrag) adı kullanılmaktadır. Yani bu sava göre ad Aramiceden gelse bile içki Türk icadıdır. Kımızın tadı ekşi olmasında dolayı ekşi içecek anlamı kımızı içerecek şekilde genişlemiş olabilir.
Kaynak
Gülensoy, Tuncer. Türkçe Üzerine Notlar: 'Yoğurt', Şubat 1998, C: 1998/I, S: 554, s. 138-139, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi
Gülensoy, Tuncer. Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü
bilgive.blogspot.com.tr/2016/02/kimiz-hakkinda-genis-ve-kapsamli-bilgi.htmlESKİ BİR TÜRK İÇECEĞİ: KIMIZ (KOUMISS), Çağatay ÜSTÜN
en.wikipedia.org/wiki/Powdered_milkwww.gidadernegi.org/TR/pdf/surucuoglu.pdf, Divan-ı Lugat-ı Türk'te Adı Geçen Yiyecekler, Metin Saip Sürücüoğlu - Ayşe Özfer Özçelik/:
Uzun zamandır "Türkiye Türkleri Orta Asyadan gelmemiştir" veya "Türkiye'de Türk yoktur" şeklinde söylenen bir yalan ve/veya yanlış vardır.
Uzun zamandır "Türkiye Türkleri Orta Asyadan gelmemiştir" veya "Türkiye'de Türk yoktur" şeklinde söylenen bir yalan ve/veya yanlış vardır. Bu yanlışı/yalanı söyleyenler şu çarpıtmaya dayanırlar : Türkiye Türklerinin Moğollara benzememesi ve Sibirya, Amerikan Yerlileri ve Doğu Asya geninin! oranının düşük olması. Bu görüştekilere göre Türkler, eski Anadolu halklarının (Hitit, Lidya, Frig gibi), Ermeni, Rum, Çerkes, Laz, Kürt, Arap ve buna benzer diğer etnik grupların, komşu halkların (Balkan, Kafkasya, Akdeniz ve Ortadoğu vb..) devamıdır ve Orta Asya'dan gelen Türklük özelliği azdır.
Örneğin İTÜ öğretim üyesi, antropolog Timuçin Binder'e göre :
Türkiye'de yaşayan insanların büyük bölümünün 40 bin yıl önce de bu topraklarda yaşamış olmaları. Yani Türkler 1071 yılında Anadolu'ya gelmedi hatta 40 bin yıldır buradan kıpırdamamışlar. Bu topraklara aitler, Orta Asya'dan geldiği söylenenler buralı aslında.
Orta Asya göçü olmadı mı? sorusuna da Binder aşağıdaki gibi bir cevap vermektedir :
Oldu ama gelenlerin sayısı çok az. Gen araştırmaları bugün Türkiye'de yaşayan insanların ne kadarının Orta Asya kökenli olduğunu ortaya çıkartıyor. Buna göre Türkiye'nin genetik yapısı tarih öncesi dönemde bugünkü şeklini alıyor.
Göç edenler ne kadar az sorusuna da
Bu rakam ortalama yüzde 10-15 civarında. Yani Orta Asya'dan bu topraklarda yaşayanların yüzde 10-15'i gelmiş ve nüfus yapısını da değiştirememişler. Hiç de Orta Asya'dan Anadolu'ya 'bir kısrak başı gibi uzanan' bir durum söz konusu değil. Orta Asya göçü bir efsane. Zaten gelen az sayıdaki insanın geni de çok daha kalabalık yerli toplulukların içinde kaybolmuş
Görüldüğü gibi bütün yorum boyunca kanıt olarak öne sürdüğü tek şey "gen araştırmaları". %10-15 olarak kastettiği şey de Sibirya, Amerikan Yerlileri ve Doğu Asyayı oluşturan genler. Bırakın %10'u , %3 diyenler bile çıkmıştır. Örneğin bir söyleşide Türk kökenli nüfus mu çok düşük? sorusuna Selim Deringil aşağıdaki gibi bir cevap vermiştir :
Evet... Türkiye'de bugün kendine Türk diyen nüfus... "Orta Asya'dan geldik' diyoruz ya... Bugün artık genetik araştırmalar yapmak mümkün. Bir arkadaşım bu konu üzerine çalıştı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bugün, TC'nin nüfusu içinde, damarlarında gerçekten "Orta Asya'dan' denebilecek genleri taşıyanların oranı yüzde üç gibi çok küçük bir oran.
Benzer bir şekilde Radikal gazetesinin bir haberinde İsviçre merkezli iGenea şirketin araştırmasına göre genetik olarak Avrupa'da yaşayan halklar arasında "en karışık ve en az safkan olanı" Türklerdir. Araştırmaya göre
Türkiye sonuçlarına göre Türkiye’de yaşayan insanların genetik yapısı incelendiğinde sekiz farklı etnik gruba ait izler bulunuyor
Halbuki biliyoruz ki gen araştırmaları "etnik grubu" belirtmez. Bu nedenle 8 farklı "etnik" grup bulma gibi bir sonuç yok araştırmada. Sadece dünyada bazı bölgelerde daha belirgin olan ve Türkiye'de de rastlanan genler var. Ve bu genler bir "etnik" grubu hiç bir şekilde belirtmez. Çünkü bu genlerin farklılaşması milletlerin-etnik grupların oluşmasından ve netleşmesinden çok önce oluşan mutasyonlar sonucudur.
Haber başlığı ilginç : "Türklerin geninden Türklük çıkmadı!". Haberin başlığı ise araştırmayla alakası olmayan bir yalan. Çünkü "Türklük" geni diye bir gen yok ki genlerde çıksın. Türklük geni diye bahsettiği de herhalde yine Sibirya, Amerikan Yerlileri ve Doğu Asyayı toplumlarının genetik yapısı.
Bu yorumlar gibi onlarca farklı kaynak ve kişi aynı tezi öne sürmektedir. Özetle Türkiye Türklerinin Türklük özelliğinin çok düşük olduğunu iddia etmektedirler. Şimdi bu konuları inceleyebiliriz.
Türk Kime Nedir ?
Öncelikle şunu kabul edelim ki Türkçe konuşan ve kendisine Türk diyen herkes Türktür. Bu nedenle zaten genetik hiç bir araştırma "Türkiye Türklerinin %10 u Türk" vb.. sonucu doğuramaz. Türkiye'de kendisini Türk diyenlerin oranı kaç ise o kadar Türk vardır. Bu sayıda bir hayli yüksektir.
Bu tezleri öne sürenler aslında Orta Asyadan çok az Türkün geldiğini ve Türkiye Türklerinin çoğunluğunun Anadolu ve çevresi bölgedeki etnik gruplardan oluştuğunu belirtmektedirler.
Orta Asyadan Göç ve Anadolunun Türkleşmesi
10 yy. dan sonra Anadolunun neredeyse tamamı Türkler tarafından doldurulmuştur. O kadar Türk dolmuştur ki Üçüncü Haçlı Seferi sırasında I. Friedrich, Anadolu’dan geçerken her yanıyla Türk gördükleri bu bölgeyi Türkiye (Turchia) olarak adlandırmıştır. Farklı bir çok kaynakta Anadolunun adı artık Türkiye'dir. Seyrek bir Türk nüfusu bulunaydı bu bölgeye Türkiye adı verilmezdi.
13. yüzyılın sonlarında, örneğin Denizli'de 200.000, Kastamonu'da 100.000 çadır , Kütahya'da 30.000 çadır Türk nüfusu vardır. Yaklaşık 1 milyona yakın Türk Anadolu'ya gelmiştir. Bu sayı o yıllara göre çok çok yüksek bir sayıdır. Ayrıca bir çok kaynak, Anadolu nüfusun Haçlı seferleri ve Latin istilaları ve Bizansın zayıflaması nedeniyle seyrekleştiğini belirtmektedirler. Türkler Anadoluya geldiğinde şehirler dışında nerdeyse tamamı boştu.
Örneğin Anadolu Selçuklu devleti yıkılınca her yerde Anadolu beylikleri kuruldu. Bu Türk nüfusun fazlalığını, diğer etnik grupların hiç bir yerde çoğunluk olmadığını göstermektedir.
Örneğin Anadolu’nun Türkleşmesi kitabının yazarı Hakkı Dursun Yıldız durumu aşağıdaki gibi belirtmiştir :
Bizans devleti kurulduğu tarihten itibaren İran’daki Sasanî İmparatorluğu ile mücadele halinde idi. Bu mücadeleler çoğunlukla Anadolu topraklarında geçiyor ve bu ülkenin harap olmasına zemin hazırlıyordu. Halife Ömer devrinde (634-644) başlayan Anadolu gazaları (=savaşları) asırlarca devam etmiş ve Anadolu’da Bizans mukavemetini (=direnişini) kırdığı gibi nüfus bakımından da çok zayıflamasına sebep olmuştur.Bu sebeple Türk fethi başladığı sıralarda Anadolu âdeta terk edilmiş bir vaziyette olup yeni sahiplerini bekliyordu
Sonuç olarak Anadoluya söylendiği gibi %10-15 kadar bir Türk nüfusu değil, çoğunluk olacak kadar bir Türk nüfusu gelmiştir.
Türk Geni Mi ?
Yapılan bir çarpıtma "genlere" bakıp, Türk geninin %10-%15 civarı olduğunu savunmaktadır. Öncelikle Türk geni diye bir gen yoktur. Türk geni ile kastettikleri Y kromozomuna göre sadece babadan aktarılan Q (Sibirya ve Amerika Yerlileri) , N (Kuzey Moğolistan), P ve C (Orta Asya ve Uzak Asya) gibi haplogruplardır. Bu genlerin Türkiye'deki düşüklüğüne bakarak, Türklüğün oranının da bu olduğunu savunmaktadırlar.
Dikkat edilmesi gereken Y Kromozom haplogrupların sadece babadan aktarılmasıdır. Yani babanın babası, onun babası, onun babası şekilde gider. Dikkat edilirse babanın annesinin babası , büyükbabanın annesinin babası vb.. dahil değildir. Aşağıda görüldüğü gibi ataların içinde sadece tek bir atan hakkında bilgi verir (resim http://www.genomturkiye.com sitesinden alınmıştır) :

Aşağıda Y Kromozom haplogruplarının tarihsel ortaya çıkışları görülebilir (resim http://www.genomturkiye.com sitesinden alınmıştır) :
Bu haplogrupların dünyaya yayılması aşağıdaki gibidir (resim http://www.genomturkiye.com sitesinden alınmıştır) :

Türkiye Türkleri Oğuz grubundandır ve bu nedenle Türkiye Türklerini Orta Asya'da Türkmenistan ile karşılaştırmak gerekir. Türkiye ile Türkmenistan karşılaştırma tablosu aşağıdaki gibi görülebilir (kaynak : https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrklerin_genetik_tarihi)
Genetik Köken | Türkmenistanlı Türkmenler | Aydınlı Türkler | İstanbullu Türkler | Ermeniler | Rumlar |
Kızılderili | 1.5 | 0.1 | 0.3 | 0 | 0 |
Batı Asyalı | 45.7 | 37 | 47.9 | 55.4 | 26.4 |
Avustralya Yerlisi | 0.3 | 0.4 | 0.4 | 0.3 | 0 |
Palaeolitik Afrika | 0 | 0 | 0 | 0 | 0 |
Neolotik Afrika | 0 | 0.2 | 0 | 0 | 0 |
Sibirya | 7.6 | 8.1 | 3.5 | 0 | 0 |
Akdeniz | 16.2 | 24.5 | 24.7 | 32.9 | 28.8 |
Doğu Asya | 6.7 | 4.4 | 3.7 | 0 | 0.2 |
Atlantik ve Baltık | 12.9 | 25.2 | 18.5 | 11 | 44.6 |
Güney Asya | 9.3 | 0 | 1 | 0.4 | 0 |
Görüldüğü Aydınlı ve İstanbul'lu Türkler, Türkmenistan'lılara benzemektedir. Ermeni ve Rumlarla bir hayli farklılık bulunmaktadır. Türkmenlerle farklılıklarımıza baktığımızda Akdeniz'e özgü genlerde 24'e 16 gibi bizde fazla çıkmaktadır ki bin senedir Akdeniz'de yaşayan bir toplum için normal karşılanmalıdır. Özellikle Arap , Kürtler ve Balkan göçmenleri nedeniyle bu oran artmıştır. Türkmenlerde de Batı Asya ve Doğu Asya geni bu nedenle bize göre daha fazladır.
Diğer ilginç bir nokta ise Türklük geni diye öne sürdükleri Doğu Asya, Sibirya ve Kızılderili genlerinin Türkmenlerde de düşük olmasıdır. Halbuki , "Türkiye Türkleri Orta Asyadan gelmedi" ve "Türkiye'de Türk yoktur" tezini savunanlar bu genlere göre karar veriyorlardı. Görülüyorlar ki Türkmenlerde de Türklük yokmuş :) Ayrıca Özbek , Uygur, Kırgız ve Kazaklara bakınca da benzer bir sonuç bulunabilir. Sadece Doğu Asya ve Uzak Asya oranı biraz daha fazladır o kadar.
Türk ve Türkmenler arasındaki benzerliğin bir sonucu da , Türkiye'nin çoğunluğunu Türkmenistan'dan gelen Oğuzların oluşturduğudur. Genlerin çıkardığı bu sonucu, tam tersine yorumlayıp "Türkiye Türkleri Orta Asyadan gelmedi" tezini öne sürmek saçmadır.
Avrupa Geni Mi ?
Türkiye Türklerinde R (R1a ve R1b) ile belirtilen haplogrup değerleri de yüksektir. Bu gen Avrupa'lı toplumlarda da yüksektir. Bu sonucu bakıp, yukarıdaki tezi öne sürenler, R geninin Avrupalı geni olduğunu ileri sürüp, Orta Asyadan gelmemiş olduğunu ve Türklükle ilgisi olmadığını savunmuşlardır. Ancak tüm Orta Asya Türklerine baktığımızda R'li genlerin yüksek olduğu görülebiliyor. Yani bu gen tüm Türklerde yüksektir. Ayrıca bu genin çıkış noktası Batı Asya ve Orta Asya. Batıya, İran'a ve Hindistan'a vb.. yayılarak Batıyı topluluklarına katılanların bir kısmı Orta Asya ve Batı Asya'da kalmış ve Türklüğün temelini oluşturmuşlardır. Tabiki bu dönemdeki R'li toplumları için "Avrupalı" veya "Türk" gibi bir ifade kullanılamaz. Unutmayalım ki o dönemde etnik gruplar yoktu. 20 ile 30 bin yıl öncesinden bahsedimektedir. Türk deyince Moğol, Sibiryalı ve Kızılderili olarak düşünen kişiler, R genini sanki Türk geni değilmiş gibi davranmakta ve gerçekleri çarpıtmaktadırlar.
Sonuç
Türkiye Türkleri ve Türkmenistan arasındaki gen benzerliği, Anadolunun Türkleşmesi sırasında nüfus ile ilgili anlattığımız konular, Türkiye'nin çoğunluğun Orta Asyadan geldiğini göstermektedir. Ancak Kürt , Arap, Rum , Arnavut vb.. etkisi Akdeniz'de daha yaygın olan genlerin Türkiye'de fazlalaşmasını sağlamıştır. Akdeniz geni olarak tarih edilen gen Türkmenlerde de yüksektir. Türkiye'de %24 ise Türkmenistan'da %16dır. Aradaki %8 e yakın oranda Kürt , Arap, Rum , Arnavut vb.. etkisi ile açıklanabilir.
Peki Türklerdeki bu gen çeşitliliğini nasıl açıklayabiliriz ? Görüldüğü gibi Türkiye'den Sibirya'ya gidildikçe Doğu Asya ve Sibirya genleri artmakta, Akdeniz genleri azalmaktadır. Öncelikle şunu belirtelim ki gen araştırmalarında veri sağlayan mutasyonlar daha etnik grupların ve milletlerin oluşmadığı çağda oluşmuştur. Türk milleti Batı Asya, Doğu Asya, Sibirya, Avrupa, Akdeniz toplumların kesişme yerindedir ve bu toplumların sürekli karışmasıyla oluşmuş bir milletdir. Bu nedenle tüm Türk topluluklarında (sadece Türkiye'de değil) çeşitlilik yüksektir. Bu tarihin en başından beri bir melezleşmeden kaynaklanmaktadır. Hatta Türkçe ortaya çıkmadan önceki dönemlere kadar bu melezleşme uzatılabilir. Bu nedenledir ki Türklere baktığınızda hafif çekik gözülük , bazı Türklerde sarışınlık ve renkli gözlülük (bu sadece Türkiye'de değil tüm Türklerde vardır) gibi özellikler görülebilmekte, tüm etnik gruplardan benzerlik bulabilceğiniz bir fiziksel yapı sunmaktadır. Bu Türklerin bir mozaik olduğunu göstermez. Suyu oluşturan hidrojen ve oksijendir. Ama su ne oksijene benzer ne de hidrojene. Tamamen farklı bir şeydir. Türklük ve Türklerde bu şekildedir. Tüm Türkler, fiziksel ve kültürel olarak bazı ortaklıklar sergiler, benzer karakterleri vardır ve dili de Türkçedir.
Kaynaklar
www.haberturk.com/polemik/haber/47097-turkler-orta-asyadan-gelmediwww.radikal.com.tr/turkiye/turklerin-geninden-turkluk-cikmadi-938010www.nasname.com/a/turkiyede-turklerin-orani-yuzde-ucturgenomturkiye.com/component/content/article/80-genel/12-orta-asyali-geni.htmlwww.notral.com/2013/07/turkiye-ve-dunyann-genetik-yaps.htmlmbdincaslan.com/index.php/koseyazilari/item/478-genetikturkrepository.upenn.edu/dissertations/AAI3328565gundemvetarih.com/2011/07/05/turklerin-anadoluya-gocuwww.serenti.org/anadolu-nasil-turklestiwww.haplogruplar.com/turkiye-turklerinin-orta-asyali-turkmenlerle-genetik-akrabaligiyhaplogroups.wordpress.com/2015/01/12/y-dna-haplogroups-in-turkstr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrklerin_genetik_tarihiwww.genomturkiye.com/y-kromozom-haplo-gruplari.html