Sözcük sonunda \p\, \ç\, \t\, \k\ gibi sert (tonsuz, titreşimsiz) ünlülerle sözcüklere gelen eklerdeki ilk sesin de sertleşmesi şeklinde gerçekleşen olaya ünsüz sertleşmesi adı verilir. Aslında bu durum ünsüz uyumu konusunda bahsedilen konudur.
- aç-dı/aç-tı > açtı (Tonsuz ç ile tonsuz t)
- kap-dı/kap-tı > kaptı (Tonsuz p ile tonsuz t)
- diş-ci/diş-çi > dişçi (Tonsuz ş ile tonsuz ç)
- seç-gin/seç-kin > seçkin (Tonsuz ç ile tonsuz k)
- Türk-ce/Türk-çe > Türkçe (Tonsuz k ile tonsuz ç)
- sınıf-da/sınıf-ta > sınıfta (Tonsuz f ile tonsuz t)
- dolap-da/dolap-ta > dolapta (Tonsuz p ile tonsuz t)
Aslında bu olaya ünsüz uyumu olarak bakılması daha doğrudur. Çünkü ek ünsüzü sertleşmez sadece ekin sert olanları kullanılır. Örneğin aç-tı ifadesinde -dı ekindeki d sertleşerek t olmuş değildir. Zaten -tı eki de vardır ve tonsuz \ç\ sesinden sonra yine tonsuz \t\ ile başlayan ses tercih edilmiş yani uyum oluşmuştur. Bu açıdan bakıldığında aslında bir ses olayı yoktur daha çok bir ünsüz uyumu vardır.
Türkçenin tarihi sürecinde bazı sesler ötümsüzleşmiştir :
- barmak > parmak
- bastırma > pastırma
- bars > pars
Alıntı sözcükler alınırken bazı sesler ötümsüzleşmiştir :
- dest-gah > tezgah
- kitab > kitap
- redd > ret
Konuşma dilinde bazen \z\ sesi \s\ ye dönüşebilir :
- yapıyoruz > yapıyos
- olmaz > olmas