İçerikler :

Coğrafya Kaderdir Sözü İbn-i Haldun'a Ait Değ.. Devlet, Tarih ve Sosyal Olaylar Tıpkı Bir Can.. İbn-Haldun'a Göre Göçebe ve Şehirli Yaşamın O.. İbn-Haldun'a Göre Yaşam Biçimi ve Karakter İl.. İbn-i Haldun'a Göre İhtiyaçlar İbn-i Haldun'un Felsefi İlimleri Sınıflandırm.. İbn-i Haldun'un Tarih Görüşü İbn-i Haldun Toplumun Ortaya Çıkış Nedeni İbn-i Haldun Unsurlar ve Olaylar Alemi Kitâbu'l-İber Kitâbu'l-İber Kitabı ile Mukaddime Tavırlar (Aşamalar) Nazariyesi

Bu Sayfayı Paylaş:

Eser

Kitâbu'l-İber

Sahipleri : İbn-i Haldun
Tarih ile ilgili bilgiler içeren 1375 yılında tamamlanan eser. Bu esere giriş olarak yazılan Mukaddime adı verilen bölüm sosyal bilim alanında en önemli eserlerden biri kabul edilmektedir.

Eser

Kitâbu'l-İber Kitabı ile Mukaddime

Sahipleri : İbn-i Haldun'un eseri olan Kitâbu'l-İber kitabının 7 cildi bulunur. Bir giriş (Mukaddime) ve üç kitaptan oluşur. Giriş kısmının girişi olan Mukaddime en önemli ve ünlü bölümüdür. Mukaddime o kadar önemli hale gelmiştir ki ayrı bir kitap gibi düşünülür.

Veri

İbn-i Haldun'un Tarih Görüşü

İbn-i Haldun'a göre tarih bir ilimdir. Geçmişteki olaylar sadece rivayetler şeklinde aktarılmamalı teorik ve kavramsal olarak çözümlenmelidir. Tarihte olan olaylar için açıklayıcı sebeplerin tespit edilmesi tarihin görevidir. Tarih, düşünmek, hakikati araştırmak ve olayların sebeplerini bulup ortaya çıkarmak içindir.

Sav

Devlet, Tarih ve Sosyal Olaylar Tıpkı Bir Canlı Gibidirler Doğarlar, Gelişirler ve Ölürler

Devlet, tarih ve sosyal olaylar tıpkı bir canlı gibidirler doğarlar, gelişirler ve ölürler. (Bu sav İbni Haldun'un en ünlü savlarından biridir)

Veri

İbn-i Haldun Unsurlar ve Olaylar Alemi

İbn-i Haldun iki tür alemden bahseder. Birincisi doğalı, evreni anlamaya çalışan fizik, biyoloji gibi bilimlerin konusu olan Unsurlar Alemi, ikincisi ise tarihte ve bugün ortaya çıkan topluluklar, insanların ihtiyaçlarını giderme yolları, siyasal yönetimler, bunların yükseliş ve düşüşleri, şehirler, şehirlerde üretilen zanaat ve sanatlar gibi konuları inceleyen Olaylar Alemi

Veri

İbn-i Haldun Toplumun Ortaya Çıkış Nedeni

İbn-i Haldun'a göre İnsanlar doğası gereği dayanışmaya ve paylaşmaya açık olduğu için toplum oluştururlar. Ayrıca insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtmektedir. Bu nedenle toplum şeklideki yaşama zorunludur.

Veri

İbn-i Haldun'a Göre İhtiyaçlar

İbn-i Haldun insanların ihtiyaçlarını üçe ayırır:
  • zarurî : Yaşamın sürdürülebilmesi için zorunlu yiyecek, giyecek, barınma ve korunma
  • hâcî : Yaşamı için zorunlu olmayan fakat insanın varlığını kolaylaştıran ve insanın gelecek ihtiyaçları bakımından önemli olan ihtiyaçlar.
  • kemalî : Gelecekteki ihtiyaçlarını karşılama konusunda belli bir noktaya gelmiş olan insanların estetik ve başka kaygılarla geliştirdiği hususlar

Sav

Coğrafya Kaderdir Sözü İbn-i Haldun'a Ait Değildir

Coğrafya kaderdir sözü İbn-i Haldun'a ait değildir

Veri

İbn-Haldun'a Göre Yaşam Biçimi ve Karakter İlişkisi

İbn-Haldun insanların temel yaşam biçimleriyle onların karakterleri arasındaki ilişkiyi gözlemleyip kavramsallaştır. Şartlar topluluklarının alışkanlıklarını belirler, alışkanlıklarda toplumdaki insanların karakterlerini belirler. Örneğin bedevilik/göçebelik zor şartlarda hayatı sürdürme mücadelesi verirler. Şehirlerde yaşayanlar ise (hadarî) bu zor şartlarda yaşamadıkları için karakterleri farklı olur.

Veri

İbn-Haldun'a Göre Göçebe ve Şehirli Yaşamın Oluşturduğu Karakter Özellikleri

Yaşam şartlarının göçebelerde/bedevilerde oluşturduğu temel özellikler şunlardır:
  • Özgürlüğe düşkünlük
  • Güçlü asabiyet (kendi kabilesine bağlılık)
  • Doğal ve dayanıklı olmaları
  • İşlerini kendileri görmeleri
  • Cesaret
  • İyiliğe daha meyyal olmaları
Şehirli yaşamın hadarîlerde oluşturduğu temel özellikler şunlardır:
    Bağımlılık ve sınırlanmışlık Zayıf asabiyet (kendi toplumuna bağlılık) Rahat yaşama alışmışlık Kırılganlık ve tembellik İş bölümü ve uzmanlık Korkaklık İyiliklere duyarsızlık

Veri

Tavırlar (Aşamalar) Nazariyesi

İbn-i Haldun'a göre devlet , mülk gibi tarihsel-toplumsal varlıkların doğal bir ömrü vardır. Aşağıdaki aşamalardan geçerler :
  • Kuruluş ve zafer aşaması : Asabiyetin (Birbirine bağlanmış gruplar, insanlar) ortak çabası ile kuruluş gerçekleşir. Mülk ortaya çıkar.
  • Gücün şahsileşmesi dönemi : İktidar tek bir kişi veya ailenin elinde toplanır. İktidar giderek kendi asabiyeti olanlardan uzaklaşır
  • İmar dönemi : Siyasi iktidar kurulmuştur. Vergiler düzenli toplanır, askeriye gelişir ve ülke imar edilir. İktidara hizmet edenler zenginleşir ve prestij sahibi olurlar. İbn-i Haldun'a göre devletin en yüksek durumudur ancak düşüş de başlamıştır.
  • Sulh ve istikrar dönemi : Atalardan alınan gelenek ve kurumlar muhafaza edilmeye çalışılır ancak bu yüzeyseldir. Gelenek ve kurumların ortaya çıkaran sebepler ve hedeflenen amaçlar unutulur. Sorunlar büyümektedir ve yöneticiler fark edemezler.
  • Çözülme ve yok oluş devresi : İktidar keyfilik içine düşer. Yöneticiler hazineyi tüketirler. Siyasal ve sosyal yapı bozulur. Asabiyet ve ahlak zarar görür. Devlet çöküşe hazır duruma gelir
İbn-i Haldun'a göre bu döngü sürekli tekrar eder.

Veri

İbn-i Haldun'un Felsefi İlimleri Sınıflandırması

İbn-i Haldun Felsefi ilimleri dörde ayırmaktadır:
  • Mantık : Akıl yürütme ile bilinenlerden bilinmeyenleri çıkarma işleminde yanlışı ve doğruyu ayırmak için
  • Fizik : Temel elementleri, madenler , bitki, hayvan, gök cisimleri, doğal hareketler ve kendiliğinden hareket eden hayat sahibi varlıkları inceler. Tıp fiziğin bir dalıdır.
  • İlahiyat : Duyu ötesi manevî hususları inceler
  • Matematik : Nicelikleri inceler. Geometri, Aritmetik, Müzik, Astronomi gibi dört alt bölümü vardır




Bu Sayfayı Paylaş:

İletişim Bilgileri

Takip Et

Her Hakkı Saklıdır. Bu sitede yayınlanan tüm bilgi ve fikirlerin kullanımından fibiler.com sorumlu değildir. Bu sitede üretilmiş , derlenmiş içerikleri, fibiler.com'u kaynak göstermek koşuluyla kendi sitenizde kullanılabilirsiniz. Ancak telif hakkı olan içeriklerin hakları sahiplerine aittir