Avrupa, bir yandan elinde parayı bulunduran burjuva adı verilen paragöz-haydut sınıfının eline geçmeye başlamış, diğer yandan da dünyaya "coğrafi keşifler" diye pazarladığı haydutluk seferleriyle zenginleşmeye başlamıştır. Bu paragöz-haydut sınıfı sekülerlik ile Kilisenin gücünü, cumhuriyet-demokrasi-ulusçuluk vb.. ile de Kraliyet/Aristokrasinin gücünü ezmiştir. Bu sınıf önce kendi ülkesini kontrol eder hale gelmiştir. Sonra da aç gözlüğü nedeniyle tüm dünyayı sömürmüş ve katletmeye başlamıştır.
Bu paragöz-haydut uygarlık, para kazandıkça daha da para kazanmak için bilimi ve teknolojiyi kullanmıştır. Tüm dünyayı sömürmek ve katletmek için kazandığı paraları, bilim insanları, mühendisler ve doktorlar yetiştirmeye ayırmış, onların gücüyle elde ettiği bilgilerle de çok daha fazla insan öldürmüş, katletmiştir. Sadece bu paragöz-haydut sisteminin piyonu olan bilim insanlarını dünyaya "insanlık kahramanı", "bilimin altın insanları", "dehalar" vb.. yalanıyla pazarlamıştır. Bugün bilim ve teknoloji dergileri, popüler kültür sadece paragöz-haydut uygarlığına hizmet eden bu kişileri sürekli hala övmektedir.
Sadece sayısal ve pozitif bilimleri değil sosyal bilimleri de ırkçılık yapmak, dünyayı sömürmesinin ne kadar da haklı bir şey olduğunu ispatlamak için de kullanmıştır. Avrupalılar üstün beyaz ırktır. Sarı ve siyah ırkı ikinci ve üçüncü sınıf yapılmıştır. Onlara göre dünyayı sömürmeleri, o insanları katletmeleri yüksek uygarlık yeteneğine sahip Avrupalılar için haktır. Tüm sosyal bilimlere para akıtılması bu düzenin devamı sağlamaya yaramıştır.
Paragöz-haydut uygarlığının piyonları olan bilim adamları ve mühendisler gibi sanatçılar da buna hizmet etmişlerdir. Önceleri sadece saray veya yüksek zümrelere hizmet eden veya yerel kalan sanatçılar, bu paragöz-haydut düzeninde paragöz-haydutlara hizmet etmeye başlamıştır. Bugün bile Hollywood, Netflix, müzik endüstrisi, çizgi film endüstrisi, spor organizasyonları vb.. bu hizmete devam etmektedirler. Buna sosyal medyayı kontrol ederek yeni bir evre eklenmiştir. Bugün de sosyal medyayı bir avuç paragöz-haydut kontrol etmektedirler.
Bu paragöz-haydut uygarlığı kurduğu her yere kendi standartlarını ve kendi önceliklerini dayatmıştır. Her şeyi Latin ve Grek uygarlığına dayandırmış, Avrupa-Merkezci denilen anlayışla tüm uygarlık tarihlerini kendilerine yontmuşlardır. Kendi dilini evrensel bilim dili haline getirmişlerdir. Tıp terimleri anlaşılmaz ve gerzekçe bir şekilde karışıktır. Yine türlerin sınıflandırılmasında kullanılan ifadeleri akılda tutmak ve söylemek bile zordur. Pozitif bilimlerinin her yerine saçma sapan karakterler ve isimlendirmelere kullanırlar. Greklerden çok daha önce bilinen bilgileri bile Grek bilim adamlarının adıyla ve Grek/Latin harflerini kullanmışlardır. Özetle her alana kendi tercihlerini dayatmışlardır ve bugün tamamen onların tercihlerine ve dillerine göre bilim ve sanat yapılabilmektedir.
Bu nedenle her toplum, bu paragöz-haydut uygarlığının getirdiği tüm standartları, isimlendirme geleneğini vb.. her şeyi çöpe atılmalıdır. Tüm bilim, teknoloji, sosyal bilim, hukuk, sanat vb.. ne varsa hepsini sıfırdan inşa etmelidir. Bağımsız Türk devletleri ve özerk Türk devletlerindeki insanlar ve aydınlar bir araya gelmeli ortak bir bilim Türkçesi yaratmalı (İngilizceyi çöpe atmalıdır), tüm bilim, teknoloji, sosyal bilim, hukuk, sanat vb.. düzenini yeniden kurmalıdır.
Bu düzen sıfırdan ve yeniden kurulurken de bir yandan bugün paragöz-haydut düzeni içinde düzenlemeler ve yenilenmeler de yapmalıdır. Bu bilgiselde bu konuda öneriler, incelemeler bulunacaktır.
