İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır
Onder Teker
on_der_tek_er@yahoo.com

Aramak ve Sormak

Godoro.com'da 'Soru Sorun' diye bir bölüm açtık, bazen soruların bazıları bana yönlendiriliyor yanıtlıyorum. Zaman zaman da doğrudan benim mail adresime sorular geliyor. Soruların soruluş tarzı ve içeriği hakkında ciddi şikayetlerim var. Bazen bu konuda bir tepki veriyorum, sanki kızmışım gibi anlaşılıyor. Ya da yanıtlamak istemiyormuşum veya vaktim yok da sallıyormuşum gibi bir izlenim doğuyor. Öyle bir niyetimiz olsaydı en başta her yere mail adresimizi yazmazdık. Hatta sorularla ilgili bölümün adını 'Soru Sorun' koyduk. Emir kipinde. Yani 'Soru Sorabilirsiniz' değil de 'Soru Sorun Kardeşim' der gibi. Soruların soruluş tarzı ile ilgil şikayetlerim benim şahsi meselem değil elbette. Bu konuda ben sıkıntı yaşamıyorum. Anlamsız veya havada kalan soruları yanıtlamıyorum yetiyor. Ama bu yazıda soru sormanın, daha geniş haliyle bir soruna çözüm aramanın yollarını söyleyeceğim. Hatta bana sorulan soruları isim vermeden örnek olarak vereceğim, kimse darılmasın. Amaç yapıcı eleştiri yapmak. Yoksa yıkmak değil. Bir insan sormasını ve aramasını bilirse en büyük irfana sahip olmuş sayılır. Neyse, soyut konuşmayalım ve örrnekler vererek konuya bir giriş yapalım.

Sormak

Bir çok arkadaş 'Şu konuyu anlamadım, biraz daha açıklar mısınız?' türünde sorular soruyor. Gayet mantıklı bir soru gibi geliyor ama son derece mantıksız. Okurların veya belli bir okurun neyi anlamadığını ben nerden bilebilirim? Zaten bilsem o yazıyı yazarken o konuyu daha iyi açıklardım. Soruyu soranlar neyi anlamadığını söylemiyor, sadece anlamadıklarını beyan ediyorlar. Elbette 'onların suçu ben çok iyi anlattım' demiyorum. Kusurun bende olduğu kesin ama ben de neyi anlatamadığımı anlamıyorum. Bunda da kusur sadece 'anlamadım' deyip neyi anlamadığını söylemeyenlerde. Kimse karşısındaki insanın uzman olduğu için leb demeden leblebiyi anlayacağını düşünmesin. Hani bebekler bir ihtiyaçları olduğunda sadece ağlarlar da anne ve babaları onların ne istediğini anlamaya çalışır ya. İşte aynı şekilde benden yardım isteniyor. Öztlersek neyi anlamadığını anlatamayan kişinin zaten yazılan şeyi anlama ihtimali düşük. Kaldı ki net bir şekilde neyi anlamadığını bilen kişi eninde sonunda o konuyu er geç anlar. Benim tek yapabileceğim şey o 'geç'i 'er' yapmak.

Benzer bir soru türü de 'Örneklerinizi yaptım çalışmıyor.' tarzında. Yahu 'çalışmıyor' ne demek? Nasıl bir hata alıyorsun. Kod hiç mi derlenmiyor? Verdiği hata nedir? Derleniyor da hiç mi çalışmıyor? Exception mu fırlatıyor yoksa sessizce duruyor mu? Ya da çalışıyor da beklenen sonucu mu ortaya koymuyor? Size ne bekliyorsunuz o ne veriyor? Soru soran kişi bu soruları kendine sorarsa ve soruyu 'sıkıştırısa' çözümü kendi bile bulabilir. Bulamazsa da ben bir dakikada cevabı veririm. Ama sadece 'çalışmıyor' diyen birine ne diyebilirm ki? Hatta bana 'Bir hata verdi' diyenler oluyor 'Ne hatası verdi?' diye soruyorum. 'Bilmiyorum ki bakmadım!' veyea 'Bir şey verdi ama hatılamıyorum' diye yanıt veriyorlar. Ama ben aynı sorunla karşılaşınca çözümü erdiği o hataya bakarak buluyorum. Teşhis yoksa tedavi de yok.

Bir de 'Her şeyi doğru yaptım ama çalışmıyor!' diyenler var. Yahu ben bunca yıllık programcıyım bir şeyin çalışmadığını görünce ben doru yaptım demiyorum da daha bir şeyi yeni öğrenen bir şahısda bu öz güven nerden geliyor? Bir şey çalışmıyorsa mutlaka yanlış bir şey yapmışsındır. Elbette işletim sisteminde veya programda bir bug da olabilir. Ama ona rastlama ihtimalin çok düşük. Ben şimdiye kadar bir sorunla karşılaşan kişinin hatasız olduğunu, hatanın çalıştırılan programda olduğunu hiç görmedim. Elbette benim yazdıklarımda hata olabilir. Olabilir ne demek ben her baktığımda bir hata buluyorum. Ama binlerce kişinin kullandığı compiler, editör, application server'da hata olma ihtimali binde bir. Senin o hatayla karşılaşma olasılığınsa bir milyonda bir. Ben o bir milyonuncu kişiyle henüz müşerref olmadım.

Bir başka enteresan soru biçimi de 'Bana bu konuda yardımcı olur musunuz?' tarzı sorular. Ben sana nasıl yardımcı olayım? Kastın nedir? Bana bütün konuyu bir daha anlat mı demek istiyorsun? Hem anlatsam ne olacak anlayacak mısın? O konuda her yerde bir sürü belge var, onları anlamadın da beni mi anlayacaksın? Yoksa onları hiç okumadın da benim senin onları okumadan her şeyi öğrenmeni sağlayacak bir kaç 'sır' verebileceğimi mi düşünüyorsun? Soru spesifik olmalı. Net bir yanıtı olmayan sorular sormasın kimse. Size yardımcı olamam için siz bana yardımcı olabilir misiniz?

Aramak

Bir de internette her yerde bulunan konularda sorular soranlar var. Dahası Godoro.com'da yazdıklarımızı okumadan sorular soruyorlar. 'Aman ben arayamam şimdi, sen yerini söyle' gibi bir şey aslında söylemek istedikleri. Halbuki bazılarını bulmak o kadar kolay ki. Bir komutun menual/help'inde çok net yazanları soranlara RTFM denir. Read The Fucking Manual (Kodumun El Kitabını Oku). Bir de web yaygınlaşınca STFW çıktı. Search The Fucking Web (Kodumun Webinde Aram Yap). Elbette bir şey öğrenmek isteyen kişilere söylenmemesi gereken kaba ifadeler. Ama bu tür sorulara insan bazen kızıyor ve bunları diyesi geliyor.

Google gibi bir araç varken kimseye soru sormaya gerek yok. Hele ingilizce bilenler için web korkunç bir kaynak ve Google çok iyi buluyor. Allah Google'u yapanlardan razı olsun. Ödevi için bilgi arayanlar için çok basi bir arama yöntemi var. XXX konusunda bir Java örneği arıyorsunuz. Google'a (XXX Java Sample) yazın bir sürü konu geliyor. Deneyin : (Java Sample File Read). Altıncı veya sekizinci sonuçta istediğiniz var. Elbette yeni öğrenen birini gelen sonuçlarda aradığını bulması zor. Ama bilin ki orada aradığınız bulacak, buldu belgelerden istediği bilgiyi alacak duruma gelmedikçe bir programcı olamazsınız. Bu, bu kadar kesin. Programcı 'bilen' insan değildir 'bulan' insandır. Bulmayı öğrenmeye çalışın. Çok klasik her yerde söylenen bir söz olabilir ama doğru. Ben kırk kere yaptığım şeyleri bile üzerinden biraz zamna geçince bulamıyorum. Hemen Google'da arıyorum, sonuç ortaya çıkıyor. Elbette armut piş ağzıma düş şeklinde değil. Armut pişer ama onu uzanıp alanın ağzına düşer.

İnanmayacaksınız ama internette nasıl soru sorulacağını veya nasıl aram ayapılacağını anlatan da binlerce belge var. Yukarıda adı geçen ünlü kısaltma RTFM bile Google'da arandığındabir sürü sonuç dönüyor.

Kötü Niyetliler

Yukarıda anlattıklarımacemice dahi olsa iyi niyetli olan sorular. Bir de kötü niyetle dalga geçmek için soru soranlar. Onlardan birini burada teşhir edeceğim. Verdiğim cevap hem gldürücü hem düşündürücü. Şimdi soruyu ve yanıt vereyim yorumu yazayım. Bu okurumuz Imparator kod adlı bir arkadaş. Sorusu da çok enteresan. Okuyunca çok güldüm.

merhaba benim çok cekindigim bi konu var ama sorunlarınızı bekiyoruz dediginiz için sizi rhasız edecem 25 yaşında biriyim cinsel ilişkiye girerken hemen boşalıyorum bi çözüm söylerseniz sevinirim

Nasıl soru ama? Çok espirili bir insan olduğu anlaşıyor yazarın. Ama ben de kendi çapımda espirili bir insanım ve espirili bir yanıt yazdım. Godoro.com her türlü derdinizde yanınızdadır!

Sevgili okurumuz Imparator ,

Sizin sorununuz bir çok gencin başına geliyor. Tıp ilminde "Prematur ejekulasyon" (Erkan boşalma) diye adlandırılan bu durum çeşitli sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Aşağıdaki linkler'e bakarak sorununuzun nedenleri ve çözümleri konusunda ayrıntılı uzman görüşlerine ulaşabilirsiniz.

Ancak soru soruş tarzınızdan ve soruyu yönelttiğiniz hedef seçiminde yaptığınız tercih nedeniyle bizim de bir kaç yorumumuz olabilir. Uzmanlarımızca yapılan bazı testler ve konsultasyon sonucunda ön fikir sahibi olabildik.

Sorununuz akut "aşağılık kompleksi" sendromu. Size ciddi bir kendini aşağılık görme eğilimi var. İsiminizin "imparator" olarak seçmenizde bunu göstergesi. Hiç bir ülkeyi fethetmemiş, hayatta doğru dürüst hiç bir başarısı olmayanlarda görülür bu sorun. Tek başarısını "Erkek olmak" diye algılayan bir yaklaşım içerisinde gibi görünüyorsunuz. Oysa erkek olmak, sizin başarınız değil, sadece bir tesadüftür. Karşınızdakini sizden aşağı bir varlık değil, size eşit bir insan olduğunu kabul ederseniz erken boşalmaktan kurtulabilirsiniz. Çevrenizdekilerin veya çevrenizde olmadığı halde bir şekilde ulaşabildiğiniz insanları sevin. Onların yapmaya çalıştıkları hayırlı işleri takdir edin.

Başkalarının başarılarıın aşağılamak, onlarla alay etmeye çalışmak kesinlikle yanlış yol. Başkalarını aşağı çekmeye çalışmak ağağılık kompleksinden kurtulmanın bir yol değildir. Tam tersi, kimseyi bulunduğu yerden aşağıya çekemediğini anlayan hastada daha da aşalıklıklık hissi yaratır. Kendiniz bir şeyleri başarmaya çalışın. Hiç bir şey yapamazsanız da başkalarına destek olun. Ufak tefek kusurlarına takılmayın, yapıcı eleştiriler yaparak katkıda bulunun. İşte o zaman sağlıklı bir insan olursunuz. Fiziksel veya ruhsal hiç bir sorununuz kalmaz.

Bize her türlü konuda danışmayı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz. Umarım sorununuzu çözmenizde yardımcı olabilmişizdir.

Nasıl yanıt ama? Bu arada verdiğim bilgilerin büyük bir kısmı doğru. Bu sorun (erken boşalma)için gerçekten webde aram ayaptım ve bir çok türkçe kaynak buldum. Görüldüğü gibi bu 'sorunlu' arkadaşımız da bunu yapsaydı her türlü bilgiye ulaşacaktı.

Kırılmaca Yok

Bütün buları size gerçekten yardımcı olmak için söyledim. Darılmaca kırılmaca yok. Yukarıdaki saydığım bütün hataları ben de yaptım. Hatta bazılarını hala yapıyorum. Aramayı ve sormayı bilmemek bizim eğitim sistemimizin suçu diyerek klasik bir 'suçu başkasına at kurtul' yoluna gitmeyeceğim. Kimseyi suçlamak yersiz Ortada sadece bir hata ve sadece düzeltecek olan kişi sizsiniz. Bu yazıda bir uzman adayının asıl kazanması gerekenin anaram ve bulma yeteneği olduğunu, bilgi edinmenin ikinci planda olduğun anlatmaya çalıştım. Bunu zaten biliyorsunuz. Ama uygulayabilmek biraz daha deneyim gerektiriyor.

İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır