|
|
Eskiden, medrese zamanı, o zamanki öğrenciler de bizden farklı olmayıp, dersi kaynatmak istedikleri zaman müderrise, "Hocam; hangi velinin kızını dağda kurt yedi?" diye sorarlarmış. Hoca da başlarmış anlatmaya: "Bir kere veli değil, nebi idi; dağda değil çölde idi; kızı değil, oğlu idi. Kurt demedi, 'Yedi!' dediler.." dermiş
Son bir yıldır en sık karşılaştığım soru: "Web siteme veya filanca sayfama bir Java koydum; ama çalışmıyor! Bir bakar mısınız?" Müderrisin hesabı, bu soruyu baştan yanıtlasak iyi olacak:
Bir kere Java değil, Javascript. Çalışmıyor değil, sayfada bu Script'i çalıştıracak olay ya da komut yok! Ayrıca başka bir Web sayfasında çalışan bir programın zorla yamandığı her sayfada çalışması mümkün olamaz. İşin temizi şu işi baştan öğrenmek! Sonuç itibariyle Web siteniz varsa veya açmayı düşünecek kadar ilerlediyseniz, HTML'i öğrendiniz demektir. Javascript'in, programlama dili sayarsanız, HTML'den zor bir tarafı yok! Bütün mesele, işi yarım bırakmamak; iki satır komut öğrenip, eski usul, başkalarının Javascript metinlerini kesip-kesip yapıştırma yoluna gitmemek.
Bu kitapçığı elinize alıp, bilgisayarın karşısına geçip, çok değil, bir haftanızı verirseniz, "Javascript biliyorum!" diyecek kadar Javascript öğrenebilirsiniz. Gerçi Javascript'in temeli olan ECMAScript ile ilgili kurallar kitabı 1.500 sayfa ama! Varsın olsun. Niyetiniz Javascript ile yeni bir oyun programı yazmak değilse, bu kitapçıktaki bilgiler işinize yarayacak kadar bu dili öğrenmenizi sağlayacaktır.
Konuya girmeden bir iki noktaya açıklık kazandıralım. "Javascript, Java değildir," dedik. Peki nedir? Javascript, Netscape firması tarafından hep ürküntü ile duya geldiğimiz C dilinden türetilmiştir. Java ise, Sun firması tarafından Pascal ve Delphi dillerinden esinlenerek yazılmıştır. Javascript, HTML gibi, Visual Basic Scripting Edition (VBScript) gibi, kodları (komutları) düz yazı dosyası olarak kaydedilen ve işleyebilmesi için bir yorumlayıcıya ihtiyacı olan bir dildir. Java ile yazdığınız program ise (en azından teoride) işletme sisteminden bile bağımsız olarak, kendi başına çalışabilir.
Netscape, HTML'in dil olarak yetersizliğini Web Browser programının ikinci sürümüne hazırlanırken gördü. Bir kere bir Web sayfasına bir "iş yaptırmak" istediğiniz zaman bunu HTML ile yaptıramıyordunuz. Ayrıca HTML yeteri kadar dinamik değildi. Mesela, Web ziyaretçisi radyonuzun program listesinin yer aldığı sitenize bağlandığında kendisine programları güne göre sunmak istediğinizde, bir CGI programı yazmanız veya yazdırmanız gerekiyordu. CGI (Common Gateway Interface) Web ziyaretçinin Browser'ı ile sizin sitenizin bulunduğu Web Server'ın buluştuğu nokta. Bu noktada yapılacak işler, çalıştırılacak programlar Web Server'da çalışıyor demektir. Her yeni ziyaretçi, her yeni CGI programı Web Server'ınıza ek yük yüklenmesi, yani Web Server'ın giderek yavaşlaması demek. Siteleri dinamik hale getirmeyi amaçlayan ve Web sayfasının "eğer.. ise.." sorusunu sormasını gerektiren böyle küçük programları Server'da değil de, ziyaretçinin bilgisayarında çalıştırabilmek, Server'ın yükünü azaltabilirdi. Bu düşünceden yola çıkan Netscape, LiveScript adıyla bir "Düz yazı dili" geliştirdi. O sırada Sun firmasının geliştirdiği, PC veya Mac farkı gözetmeden, Windows, Unix veya başka bir işletim sistemine tabi olmadan çalışacak bir dil üzerinde çalışıyor, ve böyle bir dilin geliştirildiği haberleri bile bilgisayar programcıları arasında heyecan fırtınalarına sebep oluyordu. Ortalığı bir "Java" fırtınası kaplamıştı. Netscape, akıllıca bir davranışla 1995 Aralık'ında bu dili piyasaya Javascript adıyla sürdü. Netscape 2.0, "Javascript uyumlu" olarak çıktı. O sırada Microsoft da Internet Explorer adlı Browser'ına bu imkanı kazandırmak istiyordu, ama Netscape bir yıla yakın Javascript'i paylaşmaya yanaşmadı. Microsoft, Netscape'in Javascript yorumlama kodunu almadan, IE'i Javascript'i anlar hale getirdi; fakat ortaya çıkan dile JScript adını verdi. Jscript 1.0 ile Javascript 1.0 tümüyle aynı idi ve her iki program da hem Javascript, hem de JScript anlayabiliyordu. Fakat bu durum çok uzun sürmedi; her iki firma da kendi Script diline diğer programın tanımadığı özellikler kazandırdılar. Bu arada Microsoft, IE'ye, JScript'te de, Javascript'te de olmayan becerilerle donattığı VBScript'i tanıma özelliği kazandırdı.
Şu anda Netscape firmasının Netscape Navigator'ı üçüncü sürümüne varan JScript'i ve VBScript'i tanımıyor, yorumlayamıyor. Buna karşılık IE, her üç Script dilini (Javascript'in bazı komutları hariç) tanıyabilir, yorumlayabilir. VBSCript, günümüzde daha çok Microsoft'un Web Server programı olan Internet Information Server (IIS) ile çalışan Web Server'larda, Server için yazılan programlarda kullanılıyor. Bu tür programlarda, mesela Active Server Pages teknolojisi ile yazılacak Server uygulamalarında da Javascript kullanılabilmesi, Javascript dilini bir Web tasarımcısının öncelikle öğrenmesini gerekli kılıyor.
Bunu gerekli kılan başka gelişme daha var. Avrupa Birliği standart kurumu, daha sonra kavgayı bir kenara bırakıp, Script dilinde ortaklığa gitmenin daha doğru olduğunu gören Microsoft ve Netscape firmalarının ortaklaşa sunduğu öneriye dayanarak. Javascript ve JScript'i ECMAScript adıyla birleştirecek bir standart yayınladı. Kısa bir süre sonra, Javascript'e yüzde 99 benzeyen ortak bir Script diline kavuşacağız. Bu dili çıktığı gün bilir olabilmek için bugünden Javascript öğrenmek gerekir.
Peki, Javascript'i tanıdığımıza göre, biraz da onunla neler yapabileceğinizden söz edelim. Gerçi su kitapçığa ilgi gösterdiğinize göre, Javascript'in kullanım alanlarına o kadar da yabancı olmadığınız anlaşılıyor; fakat kısaca "client-side application" (istemci-tarafındaki uygulama) programlarına değinmemiz gerekir. Yukarıda dedik ki, Javascript bir Web sayfasında oluşturulmak istenen bazı etkileri yerine getirecek işlerin Web Server'da değil, ziyaretçinin bilgisayarında yapılması maksadıyla geliştirildi. O halde Javascript programları Web ziyaretçisinin bilgisayarında çalışacaktır. HTML kodlarınızın arasına gömdüğünüz Javascript kodları, kendilerini harekete geçirecek işareti görünce, ne yapmaları gerekiyorsa,o işi yaparlar. Bu işler neler olabilir? Çok çerçeveli bir sayfada belirli çerçevelerin içeriğini belirleme işi Javascript ile yapılabilir. Ziyaretçilerinizden sayfalarınızda bazı formlar doldurmalarını istiyorsanız, bu formların kutularına yazılan bilgilerin, arzu ettiğiniz türden olup olmadığı Javascript ile anında denetlenebilir. (Hayır; Javascript, kendiliğinden, sitenizi ziyaret edecek kişilerin kredi kartı numarasını edinemez!)
Javascript öğrendiniz diye her yere Javascript kodları serpiştirmeli misiniz? Hayır. HTML ile yapabileceğiniz bir işi asla Javascript ile yapmamalısınız. Bu iyi tasarım ilkelerine aykırıdır. Bir kere, sayfanıza koyacağınız her Javascript kodu, sizin kendi yükünüzü arttırır; belirttiğimiz gibi Javascript henüz ve muhtemelen epey bir zaman için Browser-bağımlı olarak kalacak, yani kodlarınızın IE ve Netscape'de yorumu daima yüzde 100 aynı olmayacaktır. Bu yüzden yazacağınız her Javascript kodunu her iki Browser'da ve farklı sürümlerinde sınamak zorundasınız. İkincisi, Javascript kodunuz, ne kadar kısa olursa olsun, ziyaretçinin Browser'ının yükünü arttıracaktır. Hiç kimsenin sizin programcılık becerisi gösterinizi izleyecek zamanı yok! Javascript veya başka herhangi bir Script programına, ancak ve sadece HTML'in yetersiz kaldığı durumlarda başvurabilirsiniz.
Sonuç: Javascript, Java değildir, ama ona yakın beceriklilikte bir programlama dilidir. Programlama dilleri arasında öğrenme kolaylığı bakımından en ön sırada yer alır. Ve en önemlisi, Javascript olağanüstü zevklidir. Gerçek hikayeyi anlattıkça, Javascript ile neler yapabileceğini gördükçe, bir daha başkasının Javascript kodunu alıp, "Neden işlemiyor?" diye üzülmektense, kendi Javascript'inizi yazmanın daha kolay olduğunu da göreceksiniz. Bu kitapçığı, okurun iyi, hem de bayağı iyi düzeyde HTML bildiği varsayımıyla ve programlama konusunda hiç deneyimi olmayan bir Web tasarımcısını dikkate alarak kaleme aldık. Eğer HTML konusunda kendinizi hazır hissetmiyorsanız, söz gelimi, Byte dergisinin Eğitim Dizisi'nde çıkan HTML Rehberi kitapçığını okumanızı öneririm. Bir programlama dili biliyor ve şimdi Javascript'i öğrenmek için bu kitapçığı okuyorsanız, programlamanın temel ilkeleriyle ilgili cümleleri veya bölümleri okumak zorunda değilsiniz! Yine bu kitapçıkta hemen her fırsatta Javascript'e ilişkin bütün terimlerin İngilizcesini göstermeye ve kullanmaya çalıştık. Bunun amacı, ilerde karşılacağınız kullanılmaya hazır ve kullanma izni verilmiş Javascript kodlarını kendi sayfalarınıza uyumlu hale getirirken, program yazıcısının neyi nasıl ifade ettiğine aşina olmanıza yardımdır. Bu kitapçıkla giriş yaptığınız Javascript'i daha başka kaynaklardan derinlemesine öğrenmek istediğiniz zaman da, İngilizce terimler kaynaklar arasında paralellik kurmanıza yardımcı olacaktır. Buraya kadar dersi iyi kaynattık. Haydi kolları sıvayalım.
|
|