28 şubat post modern darbesinde 8 yıllık kesintisiz eğitimin ve lisede meslek liseleri için katsayıların değiştirilmesinin tek bir amacı vardı o da imam hatip'lerin önünü kesmek. Bunun aksini söylemek mümkün değil. Yok sekiz yıllık eğitim şöyle yararları oldu , böyle şeylere yaradı cümleleri anlamsızdır. Bunlar 8 yıllık eğitimin ve meslek liselerinde katsayı olayının sadece tek amaç ile yapıldığı gerçeğini değiştirmez. Aynı şekilde şu anda 4+4+4 ile getirilmeye çalışılan sistemin de tek bir amacı var o da imam hatiplerin orta kısımlarını açmak , imam hatip liselerine tekrar aynı ilgiyi çekmek. İktidarı destekleyenlerin veya dindar insan yetiştirmek isteyenlerin bu sistemde bunlar dışında başka geliştirmeler istiyorlarmış gibi gözükmeye çalışmaları komiktir ve inandırıcı değildir.
İlk 4 sene bugünkü ilk okul gibi her öğrenci aynı dersi alıyor ve aynı binadalar. İkinci 4 sene ise farklı. İkinci dört senede ortak dersler dışında seçmeli derslerde alabilecek. Burada en büyük eleştirilerden biri henüz 10 yaşında bir çocuğum ders seçmesi , diğeri ise imam hatiplerdeki gibi arapça ve kuran derslerinin olması.
10 yaşında bir çocuğum ders seçmesine (veya velisinin seçmesine) karşıyım. Saçma bir şey. 8. seneden sonra belki olabilir. 10 yaşında bir çocuğu istemediği veya bilmediği bir kulvara sokmak doğru değil.
Devletin seçmeli din eğitimi vermesine istemiyorum. Klasik bir itiraz olacak ama benim vergilerim ile neden din eğitimi için masraf yapıyorsun ? Eğer çocuğuna din eğitimi vermek istiyorsa bir veli onu kendi parasından karşılasın ve din kurslarına göndersin . Şu sorulabilir Türkçe , Matematik öğretiryorsun da neden okullarda din öğretilmesin ? Cevabı basit. İnsanların Türkçe öğrenmesi benim ve ülkenin menfaatinedir. Çevrede konuşmayı bilmeyen insanların olması doğru olmaz. Matematik gerekiyor çünkü ülkeye mühendisler, doktorlar vs.. gerekiyor. Örneğin bir öğrencinin iyi bir vatandaş , ahlaklı bir insan olması için gerekli dersleri verebilirsin. Çünkü bunlar benim içinde ülke içinde yararlı bir şey. Ama insanların dindar olup olmamasının bana hiç bir yararı yok. Dindar insanlar daha ahlaklı olur , daha iyi olur , daha çalışkan olur ülkeye daha yararlı olur diye bir şey yok. Dindar olup ahlaksız , kişiliksiz insanlarda çok olduğu gibi herhangi bir dine inanmayıp ülkeye çok büyük hizmetler veren insanlarda var. Sonuç olarak dindar insanların olup olmaması bana hiç bir yararı yok ve bu nedenle benim vergilerimden din eğitimi için masraf yapılmasını istemiyorum. Bu durum sadece din eğitimi için değil başka eğitimler içinde geçerli. Benim vergilerimden bir eğitim veriliyorsa verilen eğitim sonucu eğitilen insanların ülkeye yararı olup olmayacağını sorarım. Daha önce söylediğim gibi dindar neslin oranı ülkeye bir yararı veya zararı yok. Yani bir etkisi yok. Ancak doktor sayısı , mühendis , avukat, müzisyen , sporcu , elektrikçi , tesisatçı vs.. yetiştirilmesi benim içinde ülke içinde önemli. Bu nedenle bunun gibi mesleklerin yetiştirilmesi için vergilerimin harcanmasını desteklerim.
İkinci dört yıldan sonra din eğitimlerin verilecek olması (sadece arapça ve kuran eğitimi verilecek büyük ihitmalle ortaokulda) otomatik olarak tüm ortaokulların bir imam-hatipe dönüşmesi demek. Büyük ihitmalle insanlar din derslerini seçmediği zaman okul'da baskı göreceklerdir. Bir çeşit mahalle baskısının egemen olma ihtimali var. Bazı liselerde de tam tersi din dersleri alanlar hor görülebilir. Orada da mahalle baskısı olabilir (modern çağdaş mağdaş takımı :))