Veri

C.L. Sulzberger'in Varlık Vergisi İle İlgili The New York Times Gazetesindeki 9.9.1943 Tarihli Yazısı

C.L. Sulzberger'in Varlık Vergisi ile ilgili The New York Times gazetesindeki 9.9.1943 tarihli yazısı aşağıdaki gibidir : 

Türkiye Sermayeye Salınan Vergiden Huzursuz

Modern ekonomi tarihinin en geniş kapsamlı mali önlemlerinden biri, Türkiye’de artık yavaş yavaş sona yaklaşıyor. Yaklaşık dokuz aydan beri, tartışmaların, eleştirilerin ve savunmaların odağında bu vergi konusunun yer aldığı ülkenin, savaşa girmemiş Birleşmiş Milletler  müttefiki olmak ile tarafsızlık arasında sıkışıp kalmış tavrı, henüz açıklığa kavuşmadı. Bu verginin  ekonomik, toplumsal, felsefi ve diplomatik sonuçları çok yaygındır ve olası etkileri hakkında öngörülerde bulunmak için henüz erkendir.

Söz konusu vergi, Varlık Vergisi adı verilen ve sözcük anlamı açısından varlıktan (gelir) alınan ve en şiddetli  karşıtlarınca, sermaye üzerine konulmuş olarak nitelendirilen bir vergidir. Bu vergi 11 Kasım 1942’de Türk Millet Meclisi tarafından yasalaştırıldı.

Verginin temel amacı, savaş yüzünden  hüküm süren enflasyonist koşullara çare bulmak için yüklü miktarda bir gelir elde etmek ve asker sayısı yaklaşık 1.000.000’a ulaşan orduyu  ayakta tutabilmek olarak belirtilmişti. Hükümet yükümlülükleri büyük ölçüde,  aşırı miktarda para basmak biçiminde karşılanmıştı ve Varlık Vergisi bu aşırı banknot dolaşımının büyük bölümünü piyasadan geri çekmek ve böylece fiyat artışlarını durdurmak amacıyla  konmuştu.

Azınlık Gurupları Karşı Çıkıyorlar

Bu eşi benzeri görülmemiş vergi, özellikle bu ülke deki Hıristiyan ve Yahudi çevrelerde ve  yabancı diplomat ve işadamları arasında sert eleştirilere neden oldu. Vergi, karşıtlarınca, doğrudan doğruya,  Hıristiyan ve Yahudi azınlıklara zarar verme girişimi olarak eleştirildi. 

Vergi yandaşları, azınlık karşıtı bir yaklaşımın amaçlar arasında yer almadığını ve uygulamada da ortaya çıkmadığını, bu verginin ülkeyi  ekonomik kaostan çıkarmak üzere alınmış bir acil önlem olduğunu,  son dört yıl içinde çıkar sağlayanları hedef aldığını savunuyorlar. Bu kişiler, nüfusun büyük bölümünü oluşturan köylü kitlelerinin zorunlu ürün vergisi ve genel vergiler biçiminde adaletsiz bir pay ödemekte olduklarını, bu nedenle, daha büyük bir katkıda bulunma sırasının zenginlere geldiğini öne sürüyorlar. 

Türk yönetim çevrelerinde acil para tedarik ederek enflasyonun önüne geçmek için serveti vergilendirmenin isabetli olup olmayacağı hakkında iki yıldır tartışma sürmekteydi. Başbakan Şükrü Saracoğlu maliye ve siyaset uzmanlarının verdikleri raporlardan sonra nihayet bu tedbiri almaya onay verdi ve vergi Millet Meclisi’nden çıktı.

Varlık (vergisi) tedbirinin arka planında, devrime kadar, özellikle İzmir ve İstanbul limanları çevresinde yoğunlaşmış olan Hıristiyan ve Yahudi azınlıklar ile karşılaştırıldığında, ticaret ve maliye konularında eğitimsiz ve becerisiz olan (ve bu durumun kalıntılarını hala taşıyan) Türk köylüsü bulunmaktadır. 

Türkiye’nin ticaret ve iş hayatının önemli bölümlerinin yönetimi bu azınlık gruplarının ve büyük yabancı çıkarların elindedir. Köylü, esas olarak, bu kentli kişilere karşı güvensizlik ve hoşnutsuzluk beslemektedir.

Savaş koşullarında, Ordu’yu beslemek için günde 1.000.000 liradan fazla masraf yapıldığı ve işgücü yetersizliği koşullarında, Hazine’nin çıkardığı, dolaşımdaki kağıt para miktarı 760.000.000 lirayı bulmuştur. Bu rakam, savaş öncesinde 180.000.000 lira idi. Bu enflasyon, fiyatlarda korkunç bir yükselmeye ve tabii ki elinde mal ve mülk bulunduranların (kağıt para) karlarında artışa yol açmıştır.

Liradan kaçış başlamış, kağıt para mümkün olduğu kadar çabuk, gayrı menkule, mala veya altına çevrilmiştir. Kısaca, klasik enflasyon göstergelerinin tümü vardı. Bu durumun farkında olan Hükümet, bazı olağanüstü önlemler almaya karar verdi.  

Hükümete göre, Türk Ordusu’nun da bel kemiğini oluşturan köylülüğü daha fazla vergilendirmek mümkün değildi. Ayrıca, bazı Türk yetkililer, (bazı) Türk ve azınlık ticaret evleri (şirketleri)nin büyük çıkarlar sağladığını ve yaygın şekilde vergi kaçırıldığını düşünüyorlardı. Sonuncu olarak da, bu yolla ek bir işgücü sağlanacağı da düşünülmüştü.  Böylece, nihayet, servet üzerine bir vergi salmak fikri kararlaştırıldığında, vergi ödemeyenlerin (ödeyemeyenlerin) zorunlu çalışma ile cezalandırılacakları şeklinde bir madde de eklenmişti.  Yasanın bu maddesi, uygulama başladıktan sonra, en çok tartışma yaratmış olan maddesi olmuştur. 

zafer.teker , 27.09.2014

Bu Sayfayı Paylaş:

Fibiler Üyelerinin Yorumları


Tüm üyeler içeriklere yorum ekleyerek katkıda bulunabilir : Yorum Gir

Misafir Yorumları




Bu Sayfayı Paylaş:

İletişim Bilgileri

Takip Et

Her Hakkı Saklıdır. Bu sitede yayınlanan tüm bilgi ve fikirlerin kullanımından fibiler.com sorumlu değildir. Bu sitede üretilmiş , derlenmiş içerikleri, fibiler.com'u kaynak göstermek koşuluyla kendi sitenizde kullanılabilirsiniz. Ancak telif hakkı olan içeriklerin hakları sahiplerine aittir