Veri

C.L. Sulzberger'in Varlık Vergisi İle İlgili The New York Times Gazetesindeki 12.9.1943 Tarihli Yazısı

C.L. Sulzberger'in The New York Times gazetesindeki 12.9.1943 tarihli yazısı aşağıdaki gibidir : 

Varlık Vergisinin salınışı, uygulanışı ve bunun azınlıklar ve yabancı iş çevreleri  üzerinde yarattığı etkiler,  tahmin edilebileceği gibi, buradaki diplomatik çevreler üzerinde  belli yankılar yarattı. 

Varlık Vergisi adı verilen vergi, müttefiklerin bakış açısına göre, Birleşmiş Milletler’in (Müttefikler) önünde henüz zapt edilecek bir kuzey Afrika’nın durduğu ve Almanların Stalingrad’ı alamayacaklarının henüz  kesinlik kazanmadığı bir dönemde  tasarlandı. Türkiye Britanya’nın ve Birleşik Devletler’in aktif bir müttefikidir, öte yandan bir dostluk anlaşması ile  Almanya’yla ilişki içindedir; İngiliz dışişlerinin ısrarla bir iç sorun olarak  tanımladığı bir önleme karşı çıkıp Türk hükümetini tedirgin etmenin akıllıca olmayacağı saptanmıştı.

Bu yüzden Yunan  Elçiliği Türklere en sert  karşı çıkan ve en acı sözleri sarfeden elçilik oldu çünkü Yunanistan’ın  (vergiden) etkilenen uyruğu ve dindaşı daha çok. 

Koşullar gereği  Anglo- Amerikan diplomatik girişimleri sınırlı kaldı. Eğilim, Varlık Vergisi’ni olumsuz karşılamak ama bunu söz konusu  ülkelerin uyruklarının etkilendiği durumlar dışında  bunu resmi olarak dışa vurmamak  yönündeydi. Kimi yabancı şirketler Varlık Vergisi’ni Lozan Antlaşması’nın ihlali olarak gördüler...

Zorunlu Çalışma Cezası     

Her şeyin ötesinde en çok kaygıyı yaratan, yasanın  zorunlu çalışmayı getiren XII.  maddesi oldu. ...Varlık’ın uygulanmasından kısa bir süre sonra  borçlarını ödeyemeyen az sayıda insan tutuklandı ve bir hafta gözaltında tutulduktan sonra  yol yapımında çalışmak üzere trenle Aşkale’ye yollandı. ...Hükümetin  tutumu kimsenin ödeyebileceğinden fazla  vergilendirilmediği ve ödememenin ödeme isteksizliğini gösterdiği ve bu yüzden cezaların tam olarak çektirilmesi biçiminde oldu.  Sayıları bini aşmayan kişinin bu kesin cezaya konu olduğu  tahmin ediliyor. Bunların çoğu varlıklı kişiler, önde gelen yurttaşlar. Neredeyse tümü  Hıristiyan  azınlıklardan ve Yahudi nüfusundan geliyor. Bu kişilerin yol yapımındaki emeklerinin bir işe yaradığını iddia etmek güçtür ama  kimileri fonlar yaratmayı  ve borçlarını ödemeyi başarırken, geri kalanların başına gelenler azınlıkların geri kalanlarını korkutuyor ve  ne pahasına olursa olsun ödeyelim güdüsünü doğuruyor. 

Türkiye’deki sermaye vergisinin altında yatan felsefeyi bana buradaki en yetkili gözlemcilerden biri şöyle açıkladı: “Hükümetin niyeti  varlıklı Hıristiyanlardan ve Yahudilerden, onların çalışma gücünü yok etmeden, ne kadar çok toplayabilirse o kadar çok vergi  toplamaktır.”

Hükümet azınlıklara yönelik herhangi bir ayrımcılık niyetini ısrarla reddetmesine ve Türk Başbakanı Şükrü Saracoğlu’nun  ülkesinin Hıristiyan karşıtı ya da Yahudi karşıtı politikalara hiçbir sempati duymadığını bana söylemiş olmasına rağmen, yasanın  vergiyi salan komisyonlardaki uygulamasının kuşkular uyandırdığı gerçeği ortada duruyor. ...

Varlık Vergisi felsefesinin altında, özel girişimcilik karşıtı bir devletçilik ekonomisi geliştirme  arzusu yatıyor. Zaten devletçilik tek siyasal partisinin altı temel ilkesinden biri...

zafer.teker , 27.09.2014

Bu Sayfayı Paylaş:

Fibiler Üyelerinin Yorumları


Tüm üyeler içeriklere yorum ekleyerek katkıda bulunabilir : Yorum Gir

Misafir Yorumları




Bu Sayfayı Paylaş:

İletişim Bilgileri

Takip Et

Her Hakkı Saklıdır. Bu sitede yayınlanan tüm bilgi ve fikirlerin kullanımından fibiler.com sorumlu değildir. Bu sitede üretilmiş , derlenmiş içerikleri, fibiler.com'u kaynak göstermek koşuluyla kendi sitenizde kullanılabilirsiniz. Ancak telif hakkı olan içeriklerin hakları sahiplerine aittir