İçerikler :

Ahiska Dili Altayca Arapça hkm Kökünden Türetilmiş ve Eski ve Bug.. Aynu (Ayni) Dili (Aynice) Azerice (Azeri Türkçesi) Başkurtça Batı Yugurca Çağatay Dil Grubu Çuvaşca Divânü Lugâti't-Türk Adının Farklı Yazılışlar.. Divânü Lugâti’t-Türk Dolganca Fuyu Kırgız Dili Fuzuli Bayat Gagavuzca Gökbey Uluç - Göktürkçe Araştırmaları Gürer Gülsevin - Sümerce İle Türk Dilinin Tar.. Hakasça Halaç (Argu) Dil Grubu Halaçca Hurri Dili Türkçe İle Akrabadır İsmail Hami Danişmend İsmet Zeki Eyupoğlu Karaçay-Balkarca Karakalpakça Karayca (Karayimce) Karluk Dil Grubu Kaşgarlı Mahmud Kaşkayca (Kaşgayca) Kazakça Kıpçak Dil Grubu Kırgızca Kumukça Nevzat Özkan Nogayca Ogur (Bulgar) Dil Grubu Oğuz Dil Grubu Osman Nedim Tuna Özbekçe Öz Türkçe Kelimelerde Geniş Yuvarlak Ünlüler .. Reşit Rahmeti Arat Salarca Sibirya Dil Grubu Sümerce Türk Dilidir Tatarca TDK Süreli Yayınlar Arama Tofaca Tuvaca Türkçe Türkçe En Az 8500 Yıllık Bir Dİldir Türkçe Macarca'ya Moğolca'ya Göre Daha Yakınd.. Türkçenin Diğer Dillere Verdiği ve Aldığı Söz.. Türkçe Tüm Kelimeler Tek Heceli Köklerden Tür.. Türkçe ve Moğolca Aynı Dil Ailesinde Olmamalı.. Türk Dili'nin Beş Bin Yılı Türk Dilinin Yurtları Türk Dili Tarihi : Başlangıçtan Günümüze Kada.. Türk Dillerinin Sınıflandırılması veya Grupla.. Türkiye Türkçesi Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özb.. Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özb.. Türkmence Uygurca Vecihe Hatiboğlu- Türkçedeki Eklerin Kökeni Yakutça (Sahaca) Yaşayan Diller Arasında En Eski Yazılı Belgel..

Bu Sayfayı Paylaş:

Kavram

Türkçe

Tanım: Orta Asya, İran, Afganistan, Anadolu, Kafkasya ve Doğu Avrupa gibi çok geniş bir bölgede konuşulan Türk topluluklarının dili. Türkçe yerine Türk dilleri adı da verilmektedir
Tanım: Türkiye Cumhuriyetinde konuşulan ve resmi dil olarak kabul edilen dil

Veri

Türk Dillerinin Sınıflandırılması veya Gruplandırılması

Türk dilleri veya lehçeleri genel olarak aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır  :

  • Oğuz (Güneybatı) Grubu
    • Batı Grubu
      • Türkiye Türkçesi
      • Gagavuzca
      • Ahiska Dili
      • Azerice
    • Doğu Grubu
      • Türkmence
      • Horasan Türkçesi
    • Güney Grubu
      • Kaşgayca
      • Afşarca
      • Salarca
      • Peçenek Dili (Ölü Dil. Peçenekçe Kıpçak grubu mu Oğuz grubu mu olduğu tartışmalıdır)
  • Kıpçak (Kuzeybatı) Grubu
    • Kazak-Nogay (Güney)
      • Kazakça
      • Kırgızca
      • Karakalpakça
      • Nogayca
    • Kıpçak-Bulgar (Kuzey)
      • Tatarca
      • Başkurtça
    • Kıpçak-Kuman (Batı)
      • Kırım Tatarcası (Tatarca Kıpçak grubu ancak bugün Oğuz grubuna yakındır dilleri)
      • Kumıkça
      • Karaçay-balkarca
      • Karayimce
      • Kırımca
      • Kumanca (Ölü Dil)
  • Karluk (Güneydoğu veya Çağatay) Grubu
    • Batı
      • Özbekçe
    • Doğu
      • Uygurca
      • Yugurca
      • Aynu (Ayni) Dili
      • Ili Türki Dili
      • Eski Götürk ve Uygur Türkçesi (Ölü Dil)
    • Çağatay (Ölü Dil)
  • Sibirya (Kuzeydoğu) Grubu
    • Kuzey
      • Yakutca (Sakaca)
      • Dolganca
    • Güney
      • Sayan
        • Tuvaca
        • Tofaca
      • Altayca
      • Çulimce
      • Yenisey
        • Hakasça
        • Şorca
        • Fuyu Kırgız Dili
  • Bulgar (Ogur) Grubu
    • Bulgarca (Ölü)
    • Çuvaşça
  • Halaç (Argu) Grubu
    • Halaçca

 

 


Kişi

İsmet Zeki Eyupoğlu

Özellikle Türk dili ve folkloru konularında uzman bilim adamı, araştırmacı ve yazar. 1925 ile 2003 arasında yaşamıştır

Sav

Sümerce Türk Dilidir

Sümerce bir Türk dilidir.

Sav

Türkçe Macarca'ya Moğolca'ya Göre Daha Yakındır ve Bu Nedenle Altay Dil Ailesi Doğru Değildir.

Türkçe, Macar diline Moğolca diline göre daha fazla yakındır. Bu nedenle Macar dilini Ural , Türk dilini Altay dil ailesi içine almak yanlıştır.

Sav

Türkçe ve Moğolca Aynı Dil Ailesinde Olmamalıdır

Türkçe ve Moğolca aynı dil ailesine (Altay) alınacak kadar birbirlerine yakın değildir.

Sav

Hurri Dili Türkçe İle Akrabadır

Hurri dili Türkçe ile akraba olan bir dildir.

Sav

Türkçe Tüm Kelimeler Tek Heceli Köklerden Türemiştir

Türkçe'de tüm kelimeler tek heceli köklerden türemiştir.

Kavram

Oğuz Dil Grubu

Tanım: Türkiye Türkçesi, Azerice ve Türkmence dilini içine aldığı düşünülen dil grubu. Türkiye Türkleri, Azeriler ve Türkmenlerin köken olarak Oğuz boylarından olduğunun düşünülmesinden dolayı bu gruba Oğuz grubu adı verilmiştir

Kavram

Kıpçak Dil Grubu

Tanım: Kazak, Kırgız, Tatar, Başkurt, Karakalpak, Nogay dillerini içine aldığı düşünülen Türk dil grubu

Kavram

Karluk Dil Grubu

Tanım: Özbek ve Uygur dilini içeren Türk dil grubu. Bazı kaynaklarda Çağatay dil grubu adı da verilmektedir

Kavram

Çağatay Dil Grubu

Tanım: Özbek ve Uygur dilini içeren Türk dil grubu. Bazı kaynaklarda Karluk dil grubu adı da verilmektedir

Kavram

Sibirya Dil Grubu

Tanım: Özellikle Sibirya bölgelerinde veya Sibirya'ya yakın bölgelerde konuşulan, Yakutca, Dolganca, Tuvaca, Altayca, Hakasça gibi Türk dillerini içeren dill grubu

Kavram

Ogur (Bulgar) Dil Grubu

Tanım: Bugü sadece Çuvaş dilini içeren Türk dil grubu. Artık bugün konuşulmayan eski Bulgarca ve Hazarca'da bu gruba girmektedir

Kavram

Halaç (Argu) Dil Grubu

Tanım: Bugün İran ve Afganistan'da konuşulan Halasça dilini içeren Türk dil grubu. Bu grupta sadece Halasça dili bulunmaktadır

Kavram

Türkiye Türkçesi

Tanım: Türkiye Cumhuriyetinde konuşulan ve resmi dil olarak kabul edilen dil. Bazı kaynaklarda Anadolu Türkçesi de denilir.

Kavram

Gagavuzca

Tanım: Çoğunluğu Moldavya'da özerk bir bölge olan Gagavuzya (Gagavuz Özerk Bölgesi) içinde konuşulan ve Oğuz dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Ahiska Dili

Tanım: Gürcistan'ın Türkiye sınırındaki Ahiska bölgesinde yaşayan veya oradan Orta Asya'nın çeşitli bölgelerine sürülmüş (2. dünya savaşı sıralarında) olan Ahiska Türklerinin dili

Kavram

Azerice (Azeri Türkçesi)

Tanım: Hazar denizin batı bölgelerinde, Kafkasya ve İran'da yaşayan Azerilerin kullandığı ve Oğuz dil grubuna giren Türk dili

Kavram

Türkmence

Tanım: Türkmenistan'da veya çevre ülkelerde konuşulan, Oğuz dil grubu içinde kabul edilen dil

Kavram

Kaşkayca (Kaşgayca)

Tanım: İran'da Kaşkay Türklerinin konuştuğu Oğuz grubuna içinde kabul edilen dil

Kavram

Salarca

Tanım: Çoğunlukla Çin'in Şunhua eylati içinde yaşayan Salar'ların konuştuğu, Türkmence'ye benzeyen ve Oğuz grubu içinde kabul edilen dil

Kavram

Kazakça

Tanım: Kazakistan , Doğu Avrupa ve Orta Asya'da yaşayan Kazak'ların kullandığı, Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Kırgızca

Tanım: Kırgızistan ve Orta Asya'da yaşayan Kırgız'ların kullandığı, Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Karakalpakça

Tanım: Bugün çoğunluğu Özbekistan'a bağlı Karakalpakistan özerk cumhuriyetinde yaşayan Karakalpakların konuştuğu ve Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Nogayca

Tanım: Bugün Kırım'da ve Astrahan bölgesinde yaşayan Türk boyu olan Nogayların konuştuğu , Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Tatarca

Tanım: Özellikle Tataristan (Rusya Federasyonuna bağlı özerk devlet) , Kırım ve Doğu Avrupa'da çeşitli bölgelerde yaşayan Tatar'ların konuştuğu Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Başkurtça

Tanım: Çoğunluğu Rusya federasyonuna bağlı Başkurdistan Özerk Cumhuriyetinde yaşayan Başkurt'ların kullandığı ve Kıpçak dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Kumukça

Tanım: Rusya Federasyonuna bağlı Dağıstan cumhuriyetinde konuşulan ve Kıpçak dil grubuna dahil Türk dili. Ancak Oğuz ve Ogur (Bulgar) , Kafkas dillerinin etkisi de görülmektedir

Kavram

Karaçay-Balkarca

Tanım: Rusya federasyonuna bağlı Karaçay-Çerkes özerk devletinde yaşayan Karaçaylılar ile Kabardino-Balkarya devleti içinde yaşayan Balkarlıların diline verilen ortak isim

Kavram

Karayca (Karayimce)

Tanım: Karay Türklerinin kullandığı, Doğu Avrupa'da , Kırım'da , İsrail'de konuşulan ve Kırım Tatar'casına yakın Türk dili

Kavram

Özbekçe

Tanım: Özbekistan ve Orta Asya'da yaşayan Özbek'lerin konuştuğu ve Karluk (veya Çağatay) dil grubuna ait Türk dili

Kavram

Uygurca

Tanım: Çoğunluğu Çin'e bağlı özerk bölge Sincan'da (veya Doğu Türkistan) yaşayan Uygurların konuştuğu, Karluk (veya Çağatay) dil grubu içinde olan Türk dili

Kavram

Batı Yugurca

Tanım: Çin'de Sunan Yugur özerk ilçesinde yaşayan ve Karluk (veya Çağatay) dil grubuna ait Türk dili. Doğu Yugurca ise Moğol dilidir

Kavram

Aynu (Ayni) Dili (Aynice)

Tanım: Çin'e bağlı özerk bölge olan Sincan (Doğu Türkistan) içinde konuşulan , yoğun Fars dili ses ve kelime etkileri görülen Türk dili

Kavram

Yakutça (Sahaca)

Tanım: Çoğunluğu Rusya federasyonuna bağlı Yakutistan cumhuriyetinde yaşayan Yakutların (Sahaların) konuştuğu ve Sibirya (veya Kuzey) dil grubu içindeki Türk dili

Kavram

Dolganca

Tanım: Çoğunluğu Rusya'nın kuzeyindeki Taymır yarımadasında yaşayan Dolganların konuştuğu , Yakutca (Sahaca) ile çok yakın olan Türk dili

Kavram

Tuvaca

Tanım: Rusya federasyonuna bağlı , Rusya'nın Moğolistan'a sınır bölgesinde bulunan Tuva cumhuriyetinde yaşayan Tuva topluluğunun konuştuğu Sibirya dil grubu içindeki Türk dili

Kavram

Tofaca

Tanım: Rusya içinde Irkutsk Oblast (idari birim) içinde yaşayan ve sayıları binin altına inmiş Türk topluluğunun konuştuğu Sibirya dil grubuna giren Türk dili. Bugün konuşan sayısı binin altındadır ve yok olan dillerdendir

Kavram

Altayca

Tanım: Rusya federasyonuna bağlı Altay özerk cumhuriyetinde yaşayan Altay Türk topluluğu tarafından konuşulan ve Sibirya dil grubunun güney bölümüne ait Türk dili

Kavram

Hakasça

Tanım: Rusya federasyonuna bağlı Hakas cumhuriyetinde yaşayan Hakasların konuştuğu Sibirya dil grubuna giren Türk dili

Kavram

Fuyu Kırgız Dili

Tanım: Çin'in kuzey doğu bölgelerinde yaşayan Fuyu Kırgız Türk topluluğunun konuştuğu ve Sibirya dil grubuna giren Türk dili. Hakasça diline yakın bir dildir

Kavram

Çuvaşca

Tanım: Çoğunluğu Rusya federasyonuna bağlı Çuvaşistan ve Tataristan özerk cumhuriyetlerinde yaşayan Çuvaşların kullandığı Türk dili. Yaşayan tüm diğer Türk dillerinden farklıdır ve bu nedenle tek başına bir grup oluşturur. Bugün ölü dil olan Hazar , Eski Bulgar dilleri ile benzerlik gösterir

Kavram

Halaçca

Tanım: Bugün İran ve Afganistan'da konuşulan Türk dili. Diğer Türk dillerinden farklıdır ve bu nedenle Argu grubu adıyla sadece kendisinin olduğu bir dil grubu içinde gösterilmektedir

Veri

Arapça hkm Kökünden Türetilmiş ve Eski ve Bugünkü Türkçe'de Kullanılan Kelimeler

Arapça hkm kökünden (hkm kökü değişmemiştir) türetilmiş kelimeler aşağıdaki gibidir: 

  • hüküm
  • hâkim
  • hakem
  • ahkâm
  • ihkâm
  • istikhâm
  • muhâkeme
  • mehâkim
  • hükkâm
  • hükûmet
  • mahkûm
  • mahkeme
  • muhkem
  • tahkîm
  • tahakküm


Kişi

Reşit Rahmeti Arat

1900 ile 1964 arasında yaşamış, Tatar kökenli (Kazan doğumludur) Türk dili uzmanı

Kişi

Osman Nedim Tuna

1923 ile 2001 arasında yaşamış Türk dil bilimci. "Sümer ve Türk Dillerinin Tarihî İlgisi ve Türk Dilinin Yaşı Meselesi" adlı teziyle Türkçe ve Sümerce'deki ortak kelimeleri tespit etmiş ve ses denkliklerini bulmuştur

Sav

Yaşayan Diller Arasında En Eski Yazılı Belgelere Sahip Olan Dil Türk Dilidir

Yaşayan diller arasında en eski yazılı belgelere sahip olan dil Türk dilidir. Bunlar çivi yazısı Sümer belgelerinde geçen Türkçe alıntılardır

Sav

Türkçe En Az 8500 Yıllık Bir Dİldir

Türkçe en az 8500 yıllık bir dildir ve 10 bin yıldan fazla da olabilir

Sav

Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özbekçe Uygurca Tatarca Tek Bir Türk Dili Değildir ve Hepsi Ayrı Bir Dil Olarak Kabul Edilmelidir

Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özbekçe Uygurca Tatarca tek bir Türk dili değildir ve hepsi ayrı bir dil olarak kabul edilmelidir. Çünkü bu dili konuşan kimseler birbiriyle tercümansız anlaşamamaktadır

Sav

Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özbekçe Uygurca Tatarca Tek Bir Türk Dilinin Lehçeleridirler

Türkiye Türkçesi Azerice Kazakça Kırgızca Özbekçe Uygurca Tatarca tek bir Türk Dilinin lehçeleridirler. Birbirlerini belirli bir düzeyde anlayabilmekte ve kısa bir zamanda eksiksiz konuşabilmektedirler

Kişi

Kaşgarlı Mahmud

1008 - 1105 arasında yaşamış, ünlü Divan-ı Lûgati't Türk kitabını yazan Türk dil bilgini

Eser

Divânü Lugâti’t-Türk

Sahipleri : Kaşgarlı Mahmud
1072-1074 yılları arasında Kaşgarlı Mahmud tarafından yazılan, Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğü olarak kabul edilen, Araplara Türkçe öğretmek amacıyla Arapça yazılmış Türkçe-Arapça sözlük

Kişi

İsmail Hami Danişmend

1899 ile 1967 arasında yaşamış, hem Türk ve İslam tarihi uzmanı , hem de dil ve edebiyat uzmanı araştırmacı ve bilim adamı

İpucu

Öz Türkçe Kelimelerde Geniş Yuvarlak Ünlüler (O,Ö) İlk Heceden Sonraki Hecelerde Bulunmaz

Öz Türkçe kelimelerde geniş yuvarlak ünlüler (O,Ö) ilk heceden sonraki hecelerde bulunmaz.

Not : -yor eki bu kuralın dışında kullanılan bir ektir


Eser

Türk Dilinin Yurtları

Sahipleri : Nevzat Özkan
Türkçenin çoğunluk ve azınlık olarak konuşulduğu tüm ülkelerdeki durumunu inceleyen bir kitap

Kişi

Nevzat Özkan

1961 doğumlu, Türk dili ve edebiyatı uzmanı

Eser

Türk Dili Tarihi : Başlangıçtan Günümüze Kadar Türk Dili

Sahipleri : Fuzuli Bayat
Türçe'nin tarihi gelişimini anlatan bir kitap

Kişi

Fuzuli Bayat

1958 doğumlu, Azeri dil uzmanı. Özellikle Türkçe ve Türk mitolojisi konularında uzmandır

Eser

Türk Dili'nin Beş Bin Yılı

Sahipleri : Selahi Diker
Türk dilinin en eski uygarlıklardan başlayarak tarihini anlatan bir kitap

Kaynak

Gökbey Uluç - Göktürkçe Araştırmaları

Gökbey Uluç'un göktürkçe ve göktürk alfebesi ile bilgi ve eğitimin olduğu web sitesi

Kaynak

Gürer Gülsevin - Sümerce İle Türk Dilinin Tarihi İlişkisi

Sümerce ile Türkçe arasındaki ilişkiyi inceleyen bir yazı

Kaynak

Vecihe Hatiboğlu- Türkçedeki Eklerin Kökeni

Türkçedeki eklerin nasıl meydana geldiğini, Latince ile olan benzerlikleyle inceleyen bir yazı

Blog

Divânü Lugâti't-Türk Adının Farklı Yazılışları

Kaşgarlı Mahmud'un ünlü eseri Divânü Lugâti't-Türk'ün adının çok farklı şekillerde yazıldığını görebilirsiniz
Kaşgarlı Mahmud'un ünlü eseri Divânü Lugâti't-Türk'ün adının çok farklı şekillerde yazıldığını görebilirsiniz. Aşağıda bir kaç farklı yazım örneği görülmektedir :
Dîvânü Lugâti't-Türk (TDK bu şekilde yazmaktadır)
Divanü Lugati't-Türk (şapkasız yazım)
Dîvâni Lugâti't-Türk (divan kelimesi için -ü değil -i eki kullanılmış)
Divanü Lûgati't-Türk (bu sefer û da şapka var ve divan kelimesi şapkasız)
Divan-ı Lûgati't Türk (sadece û şapkalı ve -i şeklinde)
Divanı Lügati't-Türk (u yerine ü, -ı ekiyle)
Divan-i Lugat-i it-Türk (şapka hiç yok ve -i ekiyle)
Divanü Lûgat-it-Türk (sadece u'da şapka var ve ve -it- şeklinde tamlama)
Divan-i Luqat-i it-Türk (g yerine q kullanılmış, şapka hiç yok ve -i ekiyle)
Bunlar dışında farklı yazımlar da görebilirsiniz. Temel olarak farklılıklar aşağıdaki konularda çıkmaktadır :
  • Sesli Harf Sorunu : ü, u, û, i, ı şeklinde farklı sesler yazılabilmektedirler. Divanü~Divani~Divan-ı~Divan-i~Dîvânü vb..
  • Şapka sorunu : Bazı kaynaklar şapkasız yazmaktadır. Bunun sebebi biligsayar ortamında şapka yazmanın zor olması veya artık gereksiz bulunması nedeniyle olabilir. Bazı kaynaklar Lugat kelimesindeki u'yu da şapkalı yazmaktadır. u'yu şapkalı yapıp a'yı yapmamaktadırlar.
  • İsim tamlaması sorunu : Bazı kaynaklar Divanü, bazıları Divani şeklinde ü veya i yazmaktadırlar. Bazıları ise -ı , -i şeklinde - işareti kullanarak yazmaktadırlar. Genellikle -t'it-Türk şeklindeyken bazı kaynaklar t-i it-Türk şeklinde yazmaktadırlar
Kitabın İngilizce adı
Dīwān Lughāt al-Turk
şeklindedir. Aslında orjinal Arapça yazımından benzer bir şekilde çevrilmiştir :
ديوان لغات الترك
Yukarıdaki yazıyı birebir çevirdiğimizde Divân Lugât Et-Türk  şeklindedir.
ديوان : Divân
لغات : Lugât
الترك : El-Türk > Et-Türk (ت harfi Hurûf-ı Şemsiyye olarak belirtilen harfler içinde olmasından dolayı harfi tarif olan el , El-Türk değil Et-Türk olarak okunur)
Arapçada isim tamlamaları Türkçeye ters şekildedir. Tamlamada harf-i tarif tamlanan kelimeye birleşik okunur:
بابُ الْبيت = bâbü’l-beyt  (evin kapısı)
دار الدنيا  = dârü’d-dünyâ (dünya evi)
Dikkat edilirse okunurken bâb kelimesi ile harf-i tarih birleşmiştir. bâbü'l beyt tamlaması da bu şeklindedir. Diğer örnekte de harf-i tarih dâr kelimesi ile birleşik okunur. Ancak dikkat edilirse harf-i tarifteki l okunmaz ve d okunur. Hurûf-ı Şemsiyye harflerinde bu şekilde l okunmaz ve diğer kelimenin ilk harfi kendisini tekrar okutur :
دار السعاده  = dârü’s-saâde (mutluluk evi)
Bu tamlama örneklerinde tamlamaların her ü/u (ötre) ile yapıldığını görebilirsiniz. Bu nedenle okunuşun aşağıdaki gibi olması gerekirdi :
لغات الترك = Lugâtü't Türk (Türk Lügâtı)
Ancak Arapçada üç kelimeli tamlamalar için durum değişmektedir.
Arapçada üç kelimeleri tamlama oluştuğunda ilk kelime u/ü ötreli olmakta ve son kelime yine harf-i tarif olmaktadır. Ortadaki kelime ise esreli veya sükûnlu olmaktadır.
مفتاحُ بابِالْبيت = Miftâhu bâbi'l-beyti (Evin kapısının anahtarı)
Görüldüğü gibi ilk kelime ötreli (u ile bitiyor), ikinci kelime esreli (i ile bitiyor) ve son kelimenin de başına da harf-i tarif getirilmiştir.
Bu bilgi sonucu görüldüğü eserin adı üç kelimeden oluşan bir tamlama olduğuna göre Divânü Lugâti't-Türk şeklinde olmalıdır.
Bazı yazımlarda Divan-i,  Divanı, Divan-ı, Dîvâni gibi Farsçadaki isim tamlaması için kullanılan i ile yazılmaktadır. Farsçada isim tamlamaları aşağıdaki gibi yapılır :
كوه قاف = Kuh-ı Kaf (Kaf Dağı)
سيف دين = Seyf-i din (dinin kılıcı)
Eser Arapça yazılan bir eser olduğuna göre bu şekilde Farsça tamlama ile kullanmak doğru değildir diye tahmin ediyoruz. En azından eserin gerçek adı bu değil. Bu şekilde kullanımın bir sebebi de Osmanlıcada  üç isimden oluşan tamlamaların Arapçadaki gibi yapılmamasıdır. İki kelimeden oluşan Arapça tamlama, Farsçadaki gibi diğer bir kelimeyle tamlama oluşturur. Bu şekilde kullanıldığında Osmanlıca "Türk lügatının divanı" yazmak istediğinizde aşağıdaki gibi yazılmaktadır :
Divân-ı Lugâtü't Türk
Ancak bu Arapça değil Osmanlıcadır. Bu nedenle asıl eserin ismi bu olamaz.
Önemli bir konuda tamlamada harf-i tarif bölümün Latin alfabesine geçirilmesindeki farklılıktır. En yaygın kullanım harf-i tarifin önüne ' (kesme) ve kelime arasına -(tire) işareti konması veya boşluk bırakılarak yazılmasıfır
لغات الترك = Lugâtü't-Türk (Türk Lügâtı) veya Lugâtü't Türk
Yukarıdaki bazı örneklerde Latin yazışı aşağıdaki gibi farklı şekilde yazıldığı da gözükmektedir.
Lugat-i it-Türk
Lûgat-it-Türk
Bu yazım tarzları doğru mudur emin değilim. Ancak en çok kabul edileni
Lügâtü't Türk
Divânü Lügâti't Türk
şeklindedir.
En önemli farklılıklardan biri de şapka konusudur. Bilgisayar dünyasında şapka yazmak zor olduğu için yazmayanlar dışında şapka kullananlarında kullanımlarının tercihi farklıdır. Örneğin Divan için Divân, Dîvân şeklinde yazılabilmektedir. Benzer sorun Lügat, Lugat, Lûgat, Lügât vb.. için de geçerlidir.
Tabii bu sorun Arapçanın sesli harflerinin zayıflığındandır. Sesli harfin o/ö/u/ü veya û ,  a / e veya â,  ı / i veya î olup olmadığını anlamak zordur. Ancak sessiz bir harften sonra elif yazılıyorsa Arapça'da â (bir önceki ses uzun okunur) şeklinde olmalıdır :
ديوان : Divân
لغات : Lugât
Görüldüğü gibi yukarıda elif öncesi harf uzatılmıştır. Divân kelimesindeki i'nin
Dîvân
neye dayanılarak uzatıldığını bilmiyorum.
Benzer bir durum Lugât içinde geçerlidir. Lugât kelimesinde de ü'nün neden uzatıldığını anlayamadım:
Lûgât
Son olarak da Lugat kelimesinde lügat mı lugat mı olacağıdır. Yani u mudur ü müdür ? Aslında Arapçada Türkçedeki gibi bir ü sesi yoktur. Sadece u-ü arası inceltilmiş bir u sesi var. Ancak Türkler bu harfi ü diye okumakta ve çevirmektedirler. Bu nedenle bize göre Latin harfine çevirdiğimizde u yerine ü yazılması daha doğrudur. Sonuç olarak Türk ifadesini de ü ile yazmaktayız. Halbuki Arapçada ince u sesidir ve ü gibi değildir. Bazı kaynaklarda bu ince u için û yazıldığı da olur.
Sonuç olarak bana göre en doğru yazım aşağıdaki gibi olmalıdır :
Divânü Lugâti't-Türk

Blog

Türkçenin Diğer Dillere Verdiği ve Aldığı Sözcük Sayıları Anlamlı Mı ?

Günay Karaağac, Türkçe Verintiler Sözlüğünün sunuş kısmında bazı dillerde Türkçe unsurlar ve Türkçe de o dillere ait unsurları incelemiştir. Bu bölümlerde bazı uzmanların alıntı ve verinti olarak tespit ettiği rakamları vermiştir. Başkaları tarafından bu değerlerden bir alınan verilen tablosu oluşturulmuş ve internette yayılmıştır. Bu yazıda diller arasında alıntı ve verintilerin sayısal olarak karşılaştırmanın anlamı olmadığından bahsedilecektir
Öncellikle Verintiler Sözlüğünde Sunuş bölümde aldığımız ve verdiğimiz sözcük sayısı şudur diye bir tablo vb.. yoktur. Sunuş bölümde çeşitli uzmanların alıntı ve verinti çalışmalarında tespit ettiği değerler verilmiştir. Ve uzmanlar farklı farklı değerler vermektedir. Bu nedenle internette yayılan aşağıdaki gibi bir tablo söz konusu değildir : Türkçe ile diğer diller arasında alınan ve verilen sözcük sayısı tespit edilirken de yanlış yapılmaktadır. Diğer dile Türkçenin tüm zamanları boyunca geçen sözcükler, Türkçeden o dile verinti olarak kabul edilmektedir. Bu doğrudur. Ancak diğer dilden alıntı sözcükler için ise sadece Türkiye Türkçesi kullanılmaktadır. Halbuki tüm Türk dillerinde geçen sözcüklere bakılmalıydı. Örneğin tüm Türk dillerinde Farsçaya geçen sözcükler sayılırken, tersi durumda sadece Farsçadan Türkiye Türkçesine geçen sözcük sayısı sayılmaktadır. Halbuki Azerbaycan Türkmenistan, Tataristan, Kazakistan, Kırgızistan, Nogay vb.. tüm Türkçelere geçen sözcüklerin de sayılması gerekiyor. (Soğdca, Toharca, Tacikce, Urduca, Hintçe/Sankritçe gibi dillerden gelen sözcüklerin bir kısmı da Farsçadan diğer dillere geçmiş gibi gösterilme yanlışı da var o da ayrı bir konu). Benzer bir şekilde tüm Türkçeden Rusçaya geçen sözcükler verinti olarak kabul edilirken, Rusçadan Kazakçaya geçen sözcükler alıntı olarak kabul edilmiyor. Çünkü Kazakçaya geçen sözcükler Türkiye Türkçesine geçmedikleri için. Bu da Rus ve Türk dilleri alıntı ve verinti değerlerini anlamsız kılmaktadır. Tabi ki burada Rusça, Sibirya'da yaşayan Ren Geyiği göçebeliği yapan Türk topluluklarına çok sayıda sözcük verince Türkçeye göre saçma bir şekilde göreceli üstünlük sağlamış oluyor. Bu da sayıların saçmalığına güzel bir örnek olmaktadır.
Sonuç olarak bu ana nedenden dolayı yukarıdaki gibi bir tablo anlamsızdır. Ancak sadece bu nedenle anlamsız değildir. Örneğin bahsettiğim gibi tüm Türk dilleri ile diğer dil arasında alıntı ve verinti sayılarını hesaplayıp da bir tablo oluşturabilirsiniz. Ancak bu da dillerin üstünlüğü ve kültürlerin üstünlüğü vb.. herhangi bir sonuç vermez.
Tabloda Fransızcaya hiç sözcük vermediğimiz ve 5540 sözcük aldığımız söyleniyor. Bu bilgi olarak da doğru değil. Ancak Fransızca dan aldığımız sözcükler Fransız dilinin ve kültürün üstünlüğünü gösterir mi ? Örneğin Almanca ve İngilizceye baktığımızda aldığımız ve verdiğimiz değerler neredeyse eşit gözüküyor. Bu durumda Almanca ve İngilizce dili ve kültürü Fransızca ya göre çok düşük bir dil veya kültür mü ? Bu sonucun çıkmasının tek sebebi Osmanlı döneminde Fransızcanın yabancı dil olarak öğretilmesinden dolayıdır. Bu nedenle Batı uygarlığının ürettiği tüm sözcükler Fransızca üzerinden bize gelmiştir. Halbuki Almanya ve İngiltere'nin Batı uygarlığına katkısı Fransa kadardır belki de daha çoktur. Sırf bu durum dahi tablonun dillerin ve kültürlerin üstünlüğü göstermediği anlamına gelir.
Türkçe aleyhine de bir durum söz konusudur. Türkçe diğer dillere sosyal yaşam ile ilgili, gündelik hayatta çok sık kullanılan sözcükler vermiştir. Halbuki bazı dillerden gündelik olarak daha az kullanılan sözcükler almıştır. Bir sözcüğün o dildeki önemi hesaba katılmamaktadır. Örneğin Yunancadan alınan balık isimleri ile Türkçenin Yunancaya verdiği günlük hayatta sürekli kullanılan sözcüklerin değeri eşit olamaz. Bu açıdan doğrudan sayılara bakmak ve sözcüklerin kullanım sıklıklarını hesaba katılmaması Türkçenin aleyhinedir. Bu nedenle da sayılar anlamsızdır.
Alıntı ve verinti hesapları alınan sözcüklerde birinci seviye kullanırken verinti sözcüklerde bazen 3. ve 4. seviye de olsa da verinti kabul edilebilmektedir. Örneğin Yunancadan Arapçaya geçip oradan Türkçeye geçen sözcükler ile ilgili bir değer yok. Bu nedenle eğer dillerin değer, kültürlerin gücü vb.. hesaplamak istiyorsan (anlamsız olsa da) bu diller arasındaki sözcüklerin 1., 2. ,3. vb.. sayılarını da eklemeniz gerekir. Arapça alıntı sözcüklerini hazırlayanlar da Farsçadan geçen ama aslında Türkçe sözlükleri hesaba katmamaktadır. Sonuç olarak 2., 3., 4. seviye bir sözcüğün tüm hikayesi bu sayısal değerlere aktarılmadan herhangi bir sonuç çıkarmak mümkün değildir.
Diğer bir konuda aktarılan sözcüklerin ne kadar o dilin öz sözcükleri olduklarıdır. Örneğin Arapça çok fazla Yunanca, Aremice, İbranice ve Farsça sözcük içerir. Arapçadan diğer dillere geçen sözcüklerin kaçta kaçı gerçekten Arapça kökenlidir. Benzer durum Farsça ve diğer diller için de geçerlidir. Örneğin bugün İngilizcenin kaçta kaçı gerçekten İngiliz diline aittir ? Türkçenin verdiği sözcüklerde Türkçe sözcük oranı bir hayli yüksektir. Çünkü Türkçe daha çok doğrudan hayat ile ilgili sözcükler vermiştir. Ve hayatın içinden olan bu sözcüklerde de öz dilin sözcüklerinin oranın daha yüksektir. Çünkü hayat ile ilgili temel sözcüklerin verilmesi çok zordur. Bu nedenle aktarılan sözcüklerde öz dilin sözcüğü mü diye bir bilginin eklenmesi gerekir.
Diğer bir konuda sözcüklerin bazen yapay olarak bir dile ait olarak kabul edilmesidir. Örneğin Batı uygarlığı ürettiği bir çok sözcüğü Latin ve Yunan sözcüklerinden türetmiştir. Ancak Batı uygarlığında üretilen bu sözcükler ne Latincenin ne de Yunancanın malıdır. Bu sözcükleri Yunancadan ve Latinceden diğer dillere geçmiş gibi göstermek doğru değildir. Benzer bir şekilde Arapçanın bilim dili olması nedeniyle Arapça kabul edilen sözcükler de vardır. Örneğin El-Harezmi gibi Türk (Farslara göre Fars) bilim adamının, Hintlilerden aldığı rakamlar Batıya gitmiştir. Bu konuda Arapların hiç bir katkısı olmamasına rağmen Arapça yazılması sebebiyle Arapça olarak kabul edilir. Algoritma, El Harizmi'in adından Batı dillerine geçmektedir ve El Harizm'i Arap değildir. Benzer şekilde Arap rakamları denilen raklamlarda Arapların hiç bir katkısı yoktur. Halbuki bu durumu kültürün üstünlüğü hesabı yapıyorsak burada üstün kültür Arapların değil önce Hint/Pakistanlılar ve sonra da İran/Türkistan da yaratılan bilim ortamının üstünlüğüdür. Görüldüğü bir sözcüğün bir dile ait olması o dilin kültürün üstünlüğünü göstermez.
Bir dili başka dile geçmesini sağlayanlar başka milletler olabilir. Örneğin Urducada bu kadar Farsça kökenli sözcük olmasının sebebi Araplar ve Farslar değil Türklerdir. Çünkü Türk devletleri resmi dili Farsça yapmış, bilim ve din dili de Arapça olmasından dolayı o bölgeleri müslümanlaştırken bu iki dili de yaymıştır. Bu süreç neredeyse bin yıl sürmüştür. Urduca ve Farsça karşılaştırdığınız Farsça lehine olan fark Fars'ların değil Türklerin etkisidir.
Bir başka konu da coğrafya değiştirip farklı bir ortama gelen dilin o ortamda uzun yıllar oturan toplumlardan o bölge ile ilgili , yaşam şekli ile ilgili sözcükleri alması olayıdır. Bu nedenle Türkçe de Arapça ve Farsça ağırlığı olması normaldir. Anadolu'ya gelen Oğuzlar daha çok göçebedir ve yerleşik yaşamayan Türklerdir. Halbuki Uygurların yarattığı uygarlık öbür tarafta bir imparatorluk kuran Hazarların dili çok daha farklı sözcükler içeriyordu. Ek olarak Arapça ve Farsça belki de Sümerceden gelen bir dil birikimin üzerine oturmuşlardır. Bu o dillerin üstünlüğü değil Sümerlerden beri yaratılan uygarlıklardan gelen birikimi almalarından dolayıdır.
Görüldüğü gibi iki dili alıp alıntı verinti hesabı yapıp o dillerin veya kültürlerin birbirine üstün olduğu savunmak anlamsızdır. Tabiki aktarılan ve verilen sözcüklerin hangi tür sözcükler olduğu bir şey anlatır. Türkçe balıkçılıkla ilgili sözcüklerin Yunanca olması vb.. bir bilgi verir. Ama toplamda sözcük sayıları dil ve kültürel bir üstünlük belirtmez.

Kaynak

TDK Süreli Yayınlar Arama

TDK (Türk Dil Kurumunun) süreli yayınları içinde arama yapmanız kullanabileceğiniz bir sayfa. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi ile Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi içerikleri bulunmaktadır.



Bu Sayfayı Paylaş:

İletişim Bilgileri

Takip Et

Her Hakkı Saklıdır. Bu sitede yayınlanan tüm bilgi ve fikirlerin kullanımından fibiler.com sorumlu değildir. Bu sitede üretilmiş , derlenmiş içerikleri, fibiler.com'u kaynak göstermek koşuluyla kendi sitenizde kullanılabilirsiniz. Ancak telif hakkı olan içeriklerin hakları sahiplerine aittir