Öncellikle şunu belirtmek gerekiyor. Kemalizm kendi zamanında bir siyasi ve aynı zamanda bir fikir hareketidir. Kemalizm o zamanın durumuna , dünyasına göre bir siyaset belirlemiş, bir fikir öne sürmüş ve onu uygulamıştır. Bu sebeble Kemalizm'i kendi zamanından bağımsız olarak düşünmenin anlamı yoktur.
Bugünkü Kemalist-Atatürkçü görüşteki kişilere bakarak Kemalizm'i belirleyemezsiniz. Ayrıca belirlemeye çalıştığınızda hangi Atatürkçük veya Kemalizm'i hesaba katacaksınız. Hangisi doğru : Attila İlhan Kemalizm'i mi ? , İsmet İnönü Kemalizm'i ?, CHP'nin , Doğu Perinçek'in veya Ulusalcıların Kemalizm'i mi ? Hatta Celal Bayar, Kenan Evren vb.. gibi daha çok farklı Atatürkçü-Kemalist'leri mi ? (Celay Bayar bal gibi Atatürk-Kemalist'tir. Atatürk son senelerinde İnönü ile anlaşamamış , Bayar ile çok güzel anlaşmıştır)
Kemalist ile Atatürkçülük farklı olarak düşünüyorsanız benim "Kemalizm'i Kurtuluş Savaşı ve Devrim zamanına göre değerlendirilmesi gerektiği" iddiamı doğrulamış olursunuz. Şunu sorabilirler. Mustafa Kemal başka Atatürk başka kişi mi ? Hayır. Atatürk farklı dönemler de farklı görüşleri mi vardı ? Hayır. O zaman bu neyin ayrımıdır ve bu ayrımı kim yapıyor ?
Bugüne bakılmaması gerektiğini şu şekilde anlatabilirim. Örneğin bir Müslüman kendisini neye göre Müslüman olarak tanımlar veya belirler. AKP 'ye göre mi ? ve Fettullah Gülen hareketine göre mi ? İhsan Eliaçık'ın anti kapitalist müslümanlarına mı ? MÜSİAD'a göre mi ? Erbakan'ın Milli görüşüne göre mi ? Bugünkü akım veya görüşlere göre kendinizi tanımlarsanız yaya kalırsınız. Kendinizi Kuran-ı Kerim'e ve Hz. Muhammed'in hayatına ve yaptıklarına göre bakarak ne kadar iyi Müslüman olup olmadığını anlayabilirsiniz.
Benzer bir düşünce Karl Marx içinde geçerlidir. Bugüne bakarak fikirlerinizi Marx'a ne kadar yakın olup olmadığını anlayamazsınız. Çin komunist partisine mi ? Kuzey Kore'yi , Küba'ya mı bakacaksınız ? En iyi açın Krl Marx'ın yaşadığı işçi sınıfı ne çileler çekiyor , zamanında Karl Marx ne demiş bunu anlayın. Şimdikilerin hiç bir önemi yok..
Artık şu soruyu sorabiliriz. Kurtuluş Savaşı ve Devrimler'in yapıldığı dönemde yaşasaydın "Kemalist" mi olurdun yoksa başka bir görüş mü ?
Aşağıda Kemalist ilkeler olarak bilenen ilkeleri en önemliden en az önemliye (bence Atatürk'ün görüşlerine göre de öyle) doğru sıraladım. Bu ilkelere göre değerlendirme yapmak gerekiyor.
Cumhuriyet
Kemalizm'in en önemli ilkesi Cumhuriyet'tir. "Kurtuluş Savaşı ve Devrimler" süresince Cumhuriyetten yana olanlar Kemalist olarak adlandırılmıştır. Padişaha ve hilafete bağlı olanlar ise Meşrutiyet'çi olarak görmek gerekir. Eğer bugün Cumhuriyetçi isen ve Meşrutiyet'i savunmuyor isen (Bir aileye "gelin ülke yönetme yetkisini sizinle paylaşalım" demiyorsan) Kurtuluş Savaşı ve Devrimler dönemi süresince sen "Kemalist" grubu içerisindesin demektir. Kemalist olmayıp Cumhuriyet'i savunan o dönemde bir tek Markist-Kominist'ler vardı.
Laiklik
Eğer bugün din temelli , din kuralları ile idare edilen bir devlet istemiyor isen Laik'likten yana olduğun söylenebilir. "Kurtuluş Savaşı ve Devrimler" süresinde Laiklikten yana olan isimlere yine "Kemalist" deniyordu. Kemalizm'in karşısında , Halife'nin kalmasından yana olanlar, Din ile Devlet işleri pek ayırmaya niyetli olmayanlar grubu bulunuyor (Bunun tam tersini dini yok edelim diyen kominist-marksist grubu da çok az olsa da vardır). Eğer bu gruptan değilsen o devirde ("Kurtuluş Savaşı ve Devrimler süresinde") Kemalist grubun içerisindesin demektir. (Tayyip Erdoğan Mısır'da Laikliği önerdiği hatırlayın. Eğer Türkiye'de İslami bir şeriat rejimini savunmuyorsan Laiklikten yanasın demektir)
Halkçılık
Eğer halkın genelinden çok, belirli bir zümre veya sınıfın yanında isen Kemalist değilsindir. Ama halkın genelini , bir sınıfdan , bir ailenden, zümreden daha önemli ve değerli görüyor isen sen de bir "Kurtuluş Savaşı ve Devrimler süresince" Kemalist'sin demektir.
Devrimcilik
Her zamanın çağın en ileri uygarlık değerlerini almayı , sürekli daha zengin-modern-ileri bir ülke kurmayı ve bunun için gerekli devrimleri yapabilmeyi istiyorsan sen de "Kurtuluş Savaşı ve Devrimler" süresinde bir Kemalist'in demektir. O dönemde karşısındaki kişiler ise "kadınların eşit haklar almasına, sokağa çıkmasına, eğitim almasına karşı çıkanlar, vatandaşları padişah-halifenin kulu olarak görenler, her şeyi din temelinde düşünen" kişilerdir. Eğer kendini bu grup içerisinde görüyor isen bir problem yok Kemalist değilsin. Ancak kimse kendisini "gerici" görmek istemez bizim halkımıza sorarsan her zaman devrimcidir , ilericidir :)
Milliyetçilik
Türkiye'de yaşayan herkesi Türk olarak görüyor (Türk üst kimliği veya doğrudan Türk içinde sayıyorsan) ve tek bir millet-vatan-bayrak kavramını savunuyorsan o dönem için (Kurtuluş Savaşı ve Devrimler dönemi) Kemalist'sin demektir. Ama yok ben Kürt'tüm, Arnavut'um, Çerkes'im, Laz'ım benim bu birlikte ne işim ben bu şekilde tek millet-tek devlet istemiyorum diyorsan sorun yok sen Kemalist değilsin. Sen bölücüsün hayırlı olsun..
Devletçilik
Devlet'in ülke için değerli bir kurum olduğuna inanıyorsan , "Ya devlet başa ya kuzgun leşe" sözüne inanıyorsan, devletin tüm insanların bir arada , mutlu, birbirlerinin gözünü oymadan, yaşaması için çok önemli ve gerekli olduğuna inanıyorsan, devletin sosyal bir devlet olarak can ve mal güvenliği, sağlık , yol-köprü gibi alt yapı işleri yapmasını istiyor, ve gerekirse ekonomiye müdahale etmesini istiyorsan , vatandaşı her zaman arkasında olan bir devlet istiyorsan evet sen de bir Kemalist'sin. (Türkiye'nin zengin bir kaç iş adamı ve bir kaç Liberal dışında ülkenin tamamı bu şekilde düşünüyor bu kesindir. Ben bu yaşıma geldim devletçi olmayan bir kişiyi tanıma şansım olmadı)
Bugün bir insanın kendisini Kemalist olarak tanımlamasını anlamlı bulmuyorum. Kemalizm veya Atatürkçülük kendi zamanında olan bir akımdır. Bugün farklı akımlar olmalıdır. Zaten yukarıdaki ilkeleri söylediğimde Türkiye'deki insanların %80'i Kemalist çıkıyor. O zaman kendinizi Kemalist tanımlamak saçma. Kemalist görüş dışındakiler "din devleti isteyenler" , "Kürt devleti isteyenler" , "halkı niye bu kadar bakıyoruz diyerek sosyal devlete düşman olan bazı liberaller-zenginler" ve tabiki "dış güçlerin doğrudan veya dolaylı işbirlikçileri". Belirtiğim gibi zaten %80'i Kemalist olan bir ülkede Kemalist olmak anlamlı değildir ve bunu bazı kesimler kendi görüşlerini Kemalizm arkasına gizlemekten için kullanıyorlar. Bu %80'lik aslında farkında olmadan Kemalist fikirleri paylaşan grup ise kendi içerisinde ayrıntılar ile uğraşıp duruyorlar ve birbirlerini yiyorlar. Yesinler sorun değil, birkaç mızıkçı dışında çok sorun olmuyor.