İçerikler :

Batı, Ortaçağ'ın Karanlık Döneminden İslâm Fe.. Batı Kültür ve Düşüncesinin Bir Ayağı Yunan-R.. Beytü'l-Hikme - Beytülhikme - Bilgelik Evi Farabi'nin Akıl ile İlgili Görüşü Gazali'in Tehâfütü'l-Felâsife Kitabı İslam Dü.. Gazâlî'nin Dönemi Siyasi Yapısından Etkilener.. Gazali'nin Filozoflara Eleştirileri İbn-i Sina'nın Akıl ile İlgili Görüşü İslam Düşüncesi İslâm Düşüncesinin Bilinmesi Dünya Felsefe ve.. İslam Düşünürlerinin Hemen Hemen Tamamı Din i.. İslam Felsefesi İslam Felsefesi Başta Eski Yunan Olmak Üzere .. İslam Felsefesi Felsefi Düşünceye Özgün Katkı.. İslam Felsefesinin Ana Kaynakları İslam Felsefesinin Kategorileri İslam Felsefesi Özgün Değildir Sadece Eski Yu.. İslam Felsefesi Yahudi ve Hristiyan Düşüncüle.. İslam Tarihinde İlk Çeviri Faaliyetleri İslam Tarihinde İlk Çevirmenler Kindi'nin Akıl ile İlgili Görüşü Makasidu'l-Felasife Tehâfütü'l-Felâsife

Bu Sayfayı Paylaş:

Kavram

İslam Felsefesi

Tanım: İslamın doğuşundan günümüze kadar devam eden, İslam'ın etkisiyle (Kuran ve sünnet) şekillenen, Müslüman düşünürlerin ve filozofların ortaya koydukları düşünce ve felsefelerin ortak adı. Genellikle 8. yy ve 15 yy arasındaki klasik dönem kastedilir.

Kavram

İslam Düşüncesi

Tanım: İslamın doğuşundan günümüze kadar devam eden, İslam'ın etkisiyle (Kuran ve sünnet) şekillenen, Müslüman düşünürlerin ve filozofların ortaya koydukları düşünce ve felsefelerin ortak adı. Genellikle 8. yy ve 15 yy arasındaki klasik dönem kastedilir.

Sav

İslam Felsefesi Başta Eski Yunan Olmak Üzere Eski Düşünceleri Tarihe Kazandırmıştır

İslam felsefesi unutulmaya yüz tutmuş başta Eski Yunan olmak üzere eski düşünceleri tarihe kazandırmış ve yok olmalarını engellemiştir.

Sav

İslam Felsefesi Felsefi Düşünceye Özgün Katkılarda Bulunmuştur

İslam Felsefesi, felsefi düşünceye özgün katkılarda bulunmuştur

Sav

İslam Felsefesi Özgün Değildir Sadece Eski Yunan Çevirisidir

İslam Felsefesi, özgün değildir ve Eski Yunan felsefesinin çevrilmesinden ibarettir. Felsefeye bir katkısı olmamıştır

Sav

İslam Felsefesi Yahudi ve Hristiyan Düşüncülerini Etkilemiştir

Yahudi ve Hristiyan düşüncelerini etkilemiş ve bu kültürlerde de felsefe geleneğinin , akli düşüncenin ortaya çıkmasına neden olmuştur

Sav

İslâm Düşüncesinin Bilinmesi Dünya Felsefe ve Düşünce Tarihini Anlamak için önemlidir

İslâm düşüncesinin bilinmesi dünya felsefe ve düşünce tarihini anlamak için önemlidir. Çünkü İslam hem Yahudi ve Hristiyanlık düşüncesini etkilemiş, Eski Yunan gibi kaynakların yok olmamasını sağlamıştır. Batı felsefesini de etkilemiştir. Ortaçağ ve hatta modern dönem Batı Felsefesini, anlamak ve değerlendirebilmek için İslâm felsefesini de iyi bilmek gerekir

Sav

Batı, Ortaçağ'ın Karanlık Döneminden İslâm Felsefesinin Aktarımıyla Kurtulabilmişlerdir

Batı, Ortaçağ'ın karanlık döneminden İslâm felsefesinin aktarımıyla kurtulabilmişlerdir. Rönesans ve Reform oluşmasında Müslüman filozof ve bilginlerinin etkisi büyüktür. 11. yüzyıldan itibaren Batı'da ortaya çıkan düşüncenin temelinde İslâm felsefesi yatar. Batı, Yunan düşüncesini bile Ortaçağ'da İslâm Felsefesi ve filozofları yoluyla öğrenmiştir

Sav

Batı Kültür ve Düşüncesinin Bir Ayağı Yunan-Roma Medeniyetine Bir Ayağı da İslâm Felsefesine Dayanır

Batı kültür ve düşüncesinin bir ayağı Yunan-Roma medeniyetine bir ayağı da İslâm felsefesine dayanır

Veri

İslam Felsefesinin Kategorileri

İslam felsefesini aşağıdaki gibi kategorilere ayırabiliriz:
  • Kuramsal Felsefe
    • Mantık ve Metafizik
  • Pratik Felsefe
    • Hukuk
    • Siyaset
    • Ahlâk
    • İktisat
  • Kelâm
  • Tasavvuf
  • Bilim Felsefesi
  • Sanat Felsefesi
  • Din Felsefesi
  • Dil Felsefesi
  • Tarih Felsefesi

Sav

İslam Düşünürlerinin Hemen Hemen Tamamı Din ile Felsefenin Uzlaştırılabileceğini Savunmuştur

İslâm düşünürlerinin hemen hemen tamamı, din ile felsefenin (vahiy ile aklın) uygunluğunu ve farklı tarzlarda da olsa uzlaştırılabileceğini savunmuştur.

Veri

İslam Tarihinde İlk Çeviri Faaliyetleri

İslam tarihinde ilk çeviri faaliyeti Hz. Ömer döneminde yapılan Pehlevice "Hudayi Nâme" adlı eseri çevirme faaliyetidir. Ancak Hz. Ömer eseri beğenmemiş ve çeviriyi durdurmuştur. Daha sonra Emeviler zamanında ve Halid bin Yezid döneminde astronomi, kimya ve tıp ile ilgili kaynaklar çevrilmiştir. Abbasiler döneminde Mansur zamanında da çeviriler yapılmıştır. İlk sistematik çeviriler ise Me'mûn'un zamanında Beytü'l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı okulun kurulmasıyla 830 yılında başlamıştır

Veri

İslam Tarihinde İlk Çevirmenler

İlk çeviri faaliyetlerini Sabiî ve Süryaniler yapmıştır. Daha sonraları Yunanca bilen Müslümanlar çeviri yapmışlardır. Bazı önemli çevirmenler :
  • Sâbit İbn Kurrâ (Sâbiî'dir, Müslüman olduğu da rivayet edilir)
  • Kura İbn Sâbit
  • Sinân İbn Sâbit
  • İbn Mukaffa (İranlı, Zerdüşken Müslüman olmuştur)
  • Muhammed (İbn Mukaffa'nın oğlu)
  • Osman el-Dımışkî

Kavram

Beytü'l-Hikme - Beytülhikme - Bilgelik Evi

Tanım: Abbasiler döneminde kurulan, Me'mûn tarafından 830'da kurulduğu kabul edilen, yabancı kaynakların Arapçaya çevrilmesi ve ilmi araştırmalar yapmak için kurulan okul. Daha sonra bu tür faaliyet gösteren merkezlere bu ad verilmiştir

Veri

İslam Felsefesinin Ana Kaynakları

İslam Felsefesinin ana kaynakları aşağıdaki gibi gösterilebilir:
  • İslâmî Kaynaklar
    • Kuran
    • Sünnet
  • İslam Dışı Kaynaklar
    • Müslüman Toplumlarının İslam Öncesi Kültürleri (Araplar, Türkler ve Farslar gibi milletlerin eski kültürleri ve dinlerinin etkisi)
    • Tercüme Edilen Yabanci Eserler
      • Hermes Geleneği : Mezopotamya ve Babil'den doğup Mısır ve Yunan gibi Eski uygarlıkları etkilemiştir. İslamı, Sabiîlik, Yunan-Helenistik, Fars ve Gnostisizm yoluyla etkilemiştir. Astronomi, Kimya, Astroloji, Simya, Hurîfilik ve büyücülük konularında etkisi vardır. Tasavvufda, Batınîlik, İsmaililik, Dürzîlik'de etkili olmuştur
      • Antik Yunan ve Hellenistik : M.Ö 6. yy ile M.Ö 300'lü yıllaro arasında kabul edilen Eski Helen uygarlığı en çok etkileyen uygarlık olmuştur. Etkileyen filozoflar Sokrat öncesi (Tales, Pisagor, Empedokles gibi ) ve Sokrat sonrası (Platon , Aristo, Plotinus, Proclus, Galen, Alexandre d’Afrodise) olarak ayrılmaktadır.
      • Sasanî/İran : Sesani kültürüne Yunan, Hint kültürü ve Maniheizm , Zerdüştlük gibi dinler etkilemiştir. İran asıllı Müslümanlar ve İbnü'l-Mukaffa, oğlu Muhammed gibi âlimler bu kültüre ait bazı eseri Arapça'ya çevirdiler. Kelile ve Dinme adlı meşhûr Hint eseri doğrudan Sanskritçe'den değil, Farsça çevirisinden tercüme edilmiştir
      • Hint : İranşehrî ve Bîrûnî gibi Müslümanların Hint kültür ve düşüncesi ile ilgili yazdıkları ile etkili olmuştur

Eser

Makasidu'l-Felasife

Sahipleri : Gazâlî
Felsefenin Temel İlkeleriİleride yazacağı ve Fârâbî ve İbn Sînâ gibi filozofların felsefesini eleştireceği kitabından önce bu filozafların ve felsefelerinin genel bir incelemesinin yapıldığı, 1094 yılında yazılmış bir felsefe kitabı. Gazali, bu kitaptan bir sene sonra Tehâfütü'l-Felâsife kitabını yazmıştır.

Eser

Tehâfütü'l-Felâsife

Sahipleri : Gazâlî
Fârâbî ve İbn Sînâ gibi filozofların felsefesini eleştiren, 1095 yılında yazılmış bir felsefe kitabı. Kitabında filozofları tutarsızlıkla, kullandıları yöntemleri temelsiz olmakla, yargıları incelemeye ve kesin bilgiye değil zan ve tahmine dayandırmakla, kendi aralarında dahi anlaşamamakla suçlamaktadır. Bu kitap sonraki dönemleri etkilemiştir. Hatta İslam dünyasında felesefenin geri kalmasına yol açtığı savunulmuştur.

Sav

Gazali'in Tehâfütü'l-Felâsife Kitabı İslam Dünyasında Felsefenin Zayıflamasına Sebep Olmuştur

Gazali'in Tehâfütü'l-Felâsife kitabı İslam Dünyasında felsefenin zayıflamasına neden olmuş, hatta felesefenin tamamen unutulmasına yol açmıştır.

Veri

Gazali'nin Filozoflara Eleştirileri

Gazâlî, Tehâfütü'l-Felâsife kitabında Fârâbî ve İbn Sînâ gibi filozofları üç konuda küfürle suçlamaktadır:
  • Âlemin Ezelîliği - Evrenin Başlangıcı : Filozofların , evrenin Allah'ın varlığının bir sonucu olduğunu, en baştan beri var olduğunu, sonradan yaratılmadığı savunduklarını nedeniyle küfre girmekle suçlamıştır. Fârâbî ve İbn Sînâ gibi İslâm Meşşâîleri'ne göre âlem zaman bakımından ezelîdir ve alemin yaratılışını Sudur Teorisi ile açıklamışlardır.
  • Allah'ın sadece küllîleri (parçaların oluşturduğu bütün, tümel) bildiği ve tikelleri bilemeyeceği yani tikel bilginin tümel bilginin kapsamında olmadığı
  • Âhiret hayatı cismani değil ruhanî olduğu : Filozofların ahiretin ruhani olduğunu savunmalarından dolayı küfre girmekle suçlamıştır. Filozofları "ölümden sonraki hayat için bedensiz dirilişin gerçekleşeceği ve ahiret ahvallerinin sembollerden ibaret olduğunu" savunmakla suçlamıştır.

Sav

Gazâlî'nin Dönemi Siyasi Yapısından Etkilenerek Ffilozofları Küfür ile Suçlamıştır

Gazâlî'nin dönemin siyasi yapısından etkilenerek filozofları küfür ile suçlamış ve siyasi davranmıştır. Eleştirileri, dönemin karışıklıkları sebebiyle siyasi konjonktüre uygun düşmüştür.

Veri

Kindi'nin Akıl ile İlgili Görüşü

Akıl tümel kavramları (cins ve tür gibi tümeller ile önsel yani a priori bilgileri) oluşturmamızı ve kavramamızı sağlayan ve insanın) nefsinde bulunan en önemli güç ve cevherdir. Nefiste bulunan akılla maddi olmayan varlıklar alanına ait bilgiler aracısız ve zorunlu olarak elde edebilir. Duyular ile ile elde edilen bilgiler gibi sübjektif değil, objektifdir. Akıl, tikelden tümele yükselme yoluyla metafizik varlıkların, tümelden tikellere inerek fizikî nesnelerin bilgisini edinme güç ve yeteneğini sağlar. El Kindî aklı dörde ayırmıştır:
  • Güç Halindeki Akıl (el-akl bi’l-kuvve) : İnsanda doğuştan vardır. Sürekli Fiil Halindeki Akıl ona etki etmediği süresince pasiftir.
  • Sürekli Fiil Halindeki Akıl (el-aklü’llezî bi’l-fi‘l ebeden) : Bu akıl insanın doğasının (nefs) fonksiyonu olan tümel kavramlardan ibarettir. (Aristo'nun aktif akıl olarak belirttiği akıldır). Bu kavramlar Güç Halindeki Akıl'ı, Sürekli Fiil Halindeki Akıl haline getirir.
  • Fiil Alanına Çıkan Müstefâd Akıl (el-aklü’llezî harece mine’lkuvve ile’l-fi‘l) : Nesnelerden soyutlama yaparak bilgi üretmeye başladığı akıldır. Sürekli Fiil Halindeki Akıl'ın , Güç Halindeki Akıl'a etkilemesiyle oluşur. Akıl ve kavram özdeşleşir. Bu akıl önsel bilgileri, tümelleri yani varlığa ait tür ve cinsleri algılar.
  • Beyânî veya Zâhir Akıl (el-aklü’l-beyânî evi’z-zâhir) : Bir önceki maddede bahsedilen Müstefâd Akıl'ın sahip olduğu bilgileri ortaya koyduğu akıldır. Örneğin yazı yazmayı bilen kimsenin bizzat yazarak bildiğini göstermesi durumudur.

Veri

Farabi'nin Akıl ile İlgili Görüşü

Farabi'ye göre doğuştan bir bilgi yoktur. Duyular aracılığıyla edindiği bilgilerden akıl gücüyle tümel bilgilere ulaşır ve bunlar yardımıyla yeni bilgiler üretir. Güç şeklinde pasif bulunan aklın sürekli fiil halinde bulunan bir dış etkene ihtiyacı vardır. Farabi aklı ameli ve nazari olarak ikiye ayırır:
  • Aklî : İnsanın davranışlarını belirler
  • Nazarî : Duyularla gelen bilgilerin nefis aracılığı ile mükemmelleşmesini sağlar.
    • Güç halindeki akıl (el-akl bi’l-kuvve) : Nefsin bir gücüdür. Varlığa ait renk ve şekilleri soyutlayarak kavram haline getirir.
    • Fiil halindeki akıl (Bilfiil akıl) : Güç halindeki aklın aktif duruma geçmesidir. Akıl soyutlama yaparak maddeden tam bağımsız bilgilere ulaşır.
    • Müstefâd akıl : Duyu algılarıyla ilişkisi kalmayan bu akıl insan aklının ulaşabileceği en yüksek seviyedeki akıldır; sezgi ve ilhama açık olduğu için faal akılla ilişki kurma imkanına sahiptir. Bu seviyede insan teorik düzeyde düşünme ve akıl yürütme imkanına sahiptir

Veri

İbn-i Sina'nın Akıl ile İlgili Görüşü

Bilmenin zihnin soyutlama yapmasıyla başladığını belirtir ve bunun için idrak terimini kullanılır. Bilme, zihnin soyutlama yoluyla nesnenin suretini alıp bilgiye dönüştürmesinden ibarettir.
  • Kuvve halinde akıl : insanın sahip olduğu bilme yeteneği
  • meleke halinde akıl : düşüncenin ilkelerinin kazanılması
  • fiil halinde akıl : meleke halinde akıl ile kazanılan ilkelerle gözlem ve deneyle nesnel dünyanın bilgilerinin kazanılması
  • müstefâd akıl : faal aklın etkisiyle zihnin bu aşamalardan geçerek mükemmellik düzeyine ulaşması
  • kutsî aklı : üstün yeteneklere sahip olan peygamberlerin mazhar oldukları vasıtasız bilgi




Bu Sayfayı Paylaş:

İletişim Bilgileri

Takip Et

Her Hakkı Saklıdır. Bu sitede yayınlanan tüm bilgi ve fikirlerin kullanımından fibiler.com sorumlu değildir. Bu sitede üretilmiş , derlenmiş içerikleri, fibiler.com'u kaynak göstermek koşuluyla kendi sitenizde kullanılabilirsiniz. Ancak telif hakkı olan içeriklerin hakları sahiplerine aittir