İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır

LINUX'A HÜCUM

LINUS'UN UNIX'İ LINUX

Son günlerde Linux dünyasında hareketli gelişmeler yaşanıyor. Önceleri sadece açık kaynak meraklısı bir kaç heveslinin oyuncağı diye görülen Linux, giderek işletim sistemi piyasasında ağırlığını koyuyor. Özellikle pahalı lisans ücretinden kaçınan, ticari olmayan küçük kuruluşların tercih ettiği Linux, giderek girişim (enterprise) piyasasında da diğer işletim sistemlerine rakip oluyor. Linux kullananlar arasında çok büyük işletemeler de var ve sayıları giderek artıyor. Linux'u kullanan kurluşlar arasında Netscape ve Google gibi IT firmaları dışında United States Postal Service (ABD'nin PTT'si) ve New Jersey Devleti Polisi gibi kamu kuruluşları bulunuyor. DaimlerChrysler ve Mecedes-Benz diğer sektörlere bir örnek olarak sayılabilir.

UNITED VENDORS OF LINUX!

Linux'un standart bir dağıtımını yaratmak için biraraya gelen Caldera, Conectiva, SuSE Linux ve Turbolinux gibi önde gelen üreticiler UnitedLinux'un beta sürümünü piyasaya sürüyor. Hedef, Linux'lar arasında ortak payda oluşturup tek biçimli bir dağıtım üreterek özellikle girişim (enterprise) piyasasında Linux'un payını daha da artırmak. Linux zaten son zamanlarda giderek yıldızı parlayan bir işletim sistemi. UnitedLinux katılımcıları daha muhafazakar işletmelerini ikna etmek için standart ve desteklenmiş bir Linux sağlamayı amaçlıyorlar. Standart eksikliği ve destek yetersizliği bazı firmaları şu anda Linux'tan uzak tutan en önemli etkenlerden biri. Orjinal UNIX işletim sisteminden birbirleriyle uyumsuz bir çok UNIX benzeri işletim sistemi türediğini hatırlatan uzmanlar, Linux'un bu birleşme hareketini oldukça önemli bir olay olarak görüyor.

RED HAT LINUX'UN MICROSOFT'U MU?

Linux piyasında bir numara olan ve giderek pazar payını arttıran Red Hat, diğer Linux üreticileri tarafından 'open source'dan giderek uzaklaşmakla suçlanıyor. Red Hat'ın bu suçlamayı Linux piyasasında giderek başat konuma yükselmesinin yanı sıra diğer Linux üreticilerine karşı dışlayıcı bir tavır sergilediği iddialarından dolayı alıyor. Örneğin Red Hat, Linux'u standartlaştırmayı amaçlayan UnitedLinux girişimine katılmadı. Red Hat'ın Microsoft'a benzetilmesinin bir başka nedeni de bu firmanın ürettiği işletim sistemleri aleyhine bir genişlemeye gitmesi.

IBM ABİM ÇOKTAN PENGUENİ OKŞAMAYA BAŞLAMIŞ

Sayısız işletim sistemini üretmiş, hatta kendisinin UNIX türevi AIX işletimi olan IBM, çoktan beri Linux'a yönelmiş durumda. Linux için bir çok yazılım geliştiriyor. Kurduğu sistemlerin bir kısmını Linux'la birlikte satıyor. Java'nın Linux sürümünü çıkarması da IBM'in Linux'a verdiği desteği kanıtlayan gelişmelerden biri. ?? olmasa bile yazılım cirosu dünyadaki en büyük firma olan IBM'in Linux'a yönelişini bazı Linux taraftarları zafer olarak değerlendiriken bazıları da bunu şüpheyle karşılıyor.

İYİ DE, SUN'A NE OLUYOR?

UNIX türevi Solaris işletim sistemini (ve Java'yı) üreten Sun firması kendi ürettiği Sparc işlemci tabanlı makineler dışında Intel tabanlı makine satışında Linux'u işletim sistemi olarak seçti. Kısa bir süre içerisinde LAMP (Linux, Apache,MySQL, PHP) ve Java teknolojileri hazır kurulu ucuz bir makineyi satmaya başlıyor. Ancak Sun'un kendisi için ürettiği bu Linux'u, Linux kamuoyu şüpheyle karşılıyor. Linux'un sanılanın aksine Microsoft Windows'undan çok Sun'ın Solaris'inin rakibi olduğunu söyleyenler var. Sun'ın bu politikasının Solaris'ten Linux'a kaçmaları engellemek için olduğu söyleniyor. Müşteri kaybetmektense kar kaybetmeyi tercih ettikleri yorumları yapılıyor. Öte yandan, bir Sun yetkilisi "Düşmanımın düşmanı dostumdur, ben Microsft'tan nefret ediyorum!" diye bir espiri(?) yaparak Linux'a olan bu ilgilerine bir açıklama getiriyor.

Aslında Sun'ın açık kaynak'a desteği bir süredir devam ediyor. Java için ücret talep etmemesi dışında, yüzde yüz olmasa da bu platformun standartlarını ve kütüphanelerinin gelişiminde hemen hemen bütün ilgili donanım ve yazılım firmalarıyla anlaşma yollarını araması açık kaynak yönünde olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Microsoft'un 400$'lık Office'ne karşı Star Office'i satın alıp bedavaya dağıtmaya başlamıştı. Şu anda onu Open Office adıyla tümüyle açık kod haline getirmiş durumda. Sun aslında bir donanım üreticisi, yazılımdan para kazansa dahi, açık kodu donanımdaki rekabet gücünü arttırmak için destekliyor. Java'yı, onu "bozmak" istemeyenler dışındakilerle paylaşması da bunu kanıtlıyor. (Şimdiye kadar "oyun bozan" tanımına sadece bir firma uygun görüldü.) Fakat bu açık kaynak taraftarlığının ne derece samimi olduğu, bu firmanın sadece Microsoft'a ve diğer büyük firmalara karşı rekabet için açık kaynak'ı kullanma niyetinde olup olmadığı bir çok kişi tarafından sorgulanıyor.

HP-COMPAQ EVLİLİLİĞİ DE LİNUX'ÇU KESİLDİ

Bir süre önce 'evlenen' (birleşen) HP-Compaq uzun süreden beri Linux yüklü PC'ler satıyor. HP'nin IBM'le birlikte "Microsoft kafamızı kızdırmasın, bütün makinelerimizle birlikte Windows yerine Linux veririz" anlamında çıkışlar yaptığı biliniyor. HP'nin, Amerikan pazarının en büyük üreticilerinden biri durumunda olması Microsoft açısından konuyu daha kritik hale getiriyor. Ancak HP'nin blöf yapma olasılığı da var. Zira bir çok kullanıcı PC'lerini Windows ve Office için alıyor ve Windows'tan vazgeçmeleri onların pazar paylarını düşürmeleri anlamına gelebilir. HP kısa bir süre içinde sattığı makinelerin yanında Corel'in WordPerfect Office yüklü halde verecek. Bu da Microsoft'la aralarındaki gerilimin bir başka belirtisi. Microsoft Office'le neredeyse aynı fiyatta bilgisayar sistemi satan firmaların olması, kullanıcıların MS Office'e o kadar yüksek lisans ücreti vermektense giderek daha isteksiz hale geliyor. Kısacası Linux'la Windows arasındaki gerilim ofis yazılımı piyasasında da kendini gösteriyor.

LINDOWS? WINDOWS DİYECEKTİN DİLİN Mİ SÜRÇTÜ?

Lindows adı altında bir Linux sürümü çıktı. Çok kullanılan windows programlarını hiç bir değişiklik veya emülatör gerektirmeden doğrudan çalıştırabiliyor. Çok ucuz (100$'lar düzeyinde) bir yazılım olan Lindows, işletim sisteminin yanısıra bir çok programı yanında bedava veriyor. Örneğin, Star Office yüklü geliyor. Standart Windows kullanıcısının alıştığı her şey bu işletim sisteminde bulunuyor. Microsft üretici firmayı ismini Windows'a benzemesi nedeniyle dava etti. Firma savunmasını hiç kimsenin Lindows'u Windows sanarak satın almayacağına ve 'windows' teriminin pencerelerle çalışan bir arayüze sahip işletim sistemleri için genel bir isim olduğuna dayandırıyor. Üzerinde Lindows yüklü makineleri 400$'a satan firmalar var. Microsoft Office'in kendisi 400$! Yani kullanıcılar, Microsoft office almak yerine bir Star Office veya Open Office, bir Lindows işletim sistemi alabiliyorlar. Yaninda makine bedavaya geliyor!

MICROSOFT'TAN LİNUX'A ZEYTİN DALI (MI?)

Bir çok Linux sempatizanının Microsoft'tan nefet ettiği bilinir. Hatta sırf Microsoft düşmanlığı yüzünden Linux'a yönelenlerin olduğu bile iddia ediliyor. Gerilim, Intel-uyumlu PC'lerde rakip olmalarından daha çok, Linux'un "açık kaynak" olmasına karşın Windows'un "kapalı kutu" olmasından kaynaklanıyor. Zira Linux ücretsiz ve kaynak kodları herkes tarafından görülebilir hatta değiştirilebilir durumdaki bir işletim sistemi. Microsoft ise bir rakibini piyasadan silmek gibi bir amaç taşımadığı zaman hiç bir ürününü ücretsiz vermiyor. (Bakınız Internet Explorer Netscape Navigator'a karşı adlı hikaye.) Microsoft açık kaynak kodunun "kanser" ve "komünizm" olarak ilan etmiş durumda. Açık kaynak'ı Amerikan karşıtı olarak bile gösteriyor. Özellikle Linux'un "üçüncü yol" ülkelerinden sayılan Finlandiyalı bir kişi, Linus Torvalds tarafından ortaya atılmış olması ve Amerika dışındaki ülkelerde çok yaygın olarak kullanılması bu fikri destekleyen en önemli argümanlar arasında.

Geçen günlerde çok çeşitli yorumlara neden olan bir gelişme yaşandı : Microsoft bir Linux fuarında stand satın almış. Bu davranış, bazı gözlemciler tarafından Linux'çulara bir zeytin dalı uzatma olarak yorumlanıyor. Ancak bazı yorumcular Microsoft'un rakiplerinin fuarlarında kendi ürünlerini dağıtarak rekabet yaptığını belirtiyor. Bununla birlikte, Microsoft'un bir süredir Linux'a karşı yumuşadığı kesin. .NET Framework'nünü Linux'a taşınması için bir firmayla anlaştı. Tekel suçlamalarına ve Sun'ın en son açtığı tekel davasına karşı tabanını güçlendirmek için mi, yoksa gerçekten Linux'a artık eskisi kadar düşmanca yaklaşmadığı için mi öyle davrandığı çeşitli çevrelerde tartışılıyor. Her ne sebeple olursa olsun, Microsoft'un bu yaklaşımı Linux'un artık kimsenin yok sayamayacağı bir işletim sistemi olduğunun kanıtı olarak değerlendiriliyor.

TEKELCİ KAPİTALİZM ANARŞİST KOMÜNİZME KARŞI

Microsof'un 'açık kaynak'ı komunizme ve anarşizm'e benzetilmesinin bir sebebi her şeyin bedava olması. "Komunizm" de kelime anlamı olarak 'paylaşım' anlamına geldiği için 'kaynak kodu paylaşımı' kökten kapitalist çevrelerde başka türlü kuşkular yaratıyor. Başta Linux olmak üzere tüm açık kaynak savunucularının Microsoft gibi bir kapitalist devle savaş vermesi nedeniyle politik görüşü komünist ve anarşist olanların da onlara sıcak bakmalarını sağlıyor. Microsoft'un ABD Mahkemeleri'nde tekelciliği tescil edilmiş ve bunun için ceza ödemiş. En kısa zamanda tekelci yöntemlerden vazgeçmesi ve parçalara ayrılması için ABD Adalet Bakanlığı'nın takibine alınmış durumda.

MİCROSOFT : YIKILMADIM, AYAKTAYIM!

Dünyada giderek yaygınlaşan 'açık kaynak' sistemine karşı Microsoft'ta herhangi bir çökme belirtisi yaşanmıyor. Aksine bu şirket her alanda genişleme çalışmalarına devam ediyor. Bu yazılım devi geçmişte de sıkıntılı durumlar karşısında, biraz sendelese de ayakta kalmayı başardı. Microsoft İnternet devrimi karşısında bir süre bocaladıktan sonra Netscape Navigator'a karşı Internet Explorer (IE), Apache Web Server'a karşı Internet Information Server(IIS) gibi ürünlerle Internet piyasasına girdi. IIS yaygın olan kullanılan bir application server haline geldi ve IE en çok kullanılan tarayıcı oldu. Oyun piyasasına XBox'la girişi, Java Enterprise Edition'a karşı .NET'i piyasaya sürmesi Microsoft'un her türlü darbeye karşı bir hareketi bulunduğunu gösteriyor. El cihazlarında yaptığı çeşitli ataklar, Microsoft'un hiç de savunmaya geçmediğini kanıtlar nitelikte.

ROMA'NIN PARÇALANMASI VE TARİHİN TEKERRÜRÜ

Microsoft'un mahkeme kararıyla ikiye bölünmesini Roma'ın ikiye bölümesi olarak yorumlayanlar var. Bilindiği gibi iki parçadan biri (Batı Roma) kısa bir sürede çökerken diğeri (Doğu Roma-Bizans) uzun bir süre daha yaşadı. İki parçadan biri işletim sistemi üretecek ki Linux tarafından ciddi bir saldırı altında. Diğeri de ofis yazılımında odaklaşacak ki o da Open Office tarafından tehdit ediliyor. İki yarının da ayakta kalması kimseyi şaşırtmaz, herşey eskisi gibi devam eder. Ama iki yarısının da çökmesi durumda ne olacağı, yazılım piyasasının geleceği üzerine kafa yoranların üzerinde düşündüğü en önemli konulardan biri. Özellikle Linux, GNU ve Apache gibi açık kaynakla ilişkili isimlerin ve Sun ve IBM gibi açık kaynak'a destek firmaların ortaya çıkacak boşluğu doldurup dolduramayacağı tartışılıyor. IBM'den sonra Microsoft'un oturduğu dünya yazılım tahtına yoksa Sun'mı oturacak? Ciddi finansal sorunları olduğu dedikoduları yayılan ve borsalarda hisselerinin değeri sürekli bir düşüp bir yükselen bir firma için tahta oturmak en azından şimdilik pek olası görünüyor. Yazılımda karanlık çağa girildiği yorumlarını yapanlar da var. Bunu ancak önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Her ne olursa olsun, sadece bir firmaya göbekten bağlanmak önümüzdeki dönemde pek akıllıca görünmüyor.

1 Eylül 2002
İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır