İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır

Mühendisler Pazarlamacılara Karşı

Hemen hemen her iş kolunda mühendisler (veya daha genel olarak teknik insanlar)'la pazarlamacılar (veya daha genel olarak iş insanları) arasında bir gerilim vardır. Bu iki kategoriye ait insanlar sanki ayrı dünyaların insanları gibidir. Ayrı şekilde düşünürler, olaylara farklı bir şekilde yaklaşırlar. Çalışma şekilleri, proje geliştirme yöntemleri farklıdır. Bütün bu farktan dolayı bir çok yerde anlaşmazlık meydana gelir. Bu anlaşmazlık çoğu kes iki tarafın insanlarının karakterleriyle ilgili değildir. İki tarafatan birini aptal, karaktersiz veya isteksiz olması durumunda oluşan anlaşmazlıkların nedeni de bellidir çözümü de. Taraflardan bir hatalı veya suçludur, bu önlenirse sorun çözülür. Ancak, iyi niyetli, akıllı, bilgili ve çalışkan bir 'teknik' insanla aynı niteliklere haiz bir pazarlama elemanıyla bazen anlaşamaz. İşte burada bu anlaşmazlığın nedenleri ve önlemleri konusunda bir değerlendirme yapacağım. Daha çok yazılım geliştirici ve birlikte çalıştığı teknik olmayan insanlar arasındaki sorunlara değineceğim.

Bilgisayarcılar Zeki De, Pazarlamacılar Aptal Mı?

Yazılım geliştirmenin 'zeka' isteyen bir uğraş olduğu açık. Yazılımcılarında diğer mesleklerdeki insanlara oranla daha zeki oldukları veya öyle göründükleri de varsayılabilir. Ancak pazarlama alanında çalışanların çoğu aptal değildir. Bir şeyi pazarlamak, satmak, insanları ikna etmek veya belli bir tüketici kitlesini hedef alarak proje üretmek zeka isteyen işlerdir. Burada pazarlamacıların içerisinde hiç aptal yok diye bir iddiada bulunmayacağım. Ama teknik olmayan insanlar teknik olan insanlar kadar zekidir. Daha doğrusu teknik olmayan insanlar arasındaki aptal sayısı teknik olan insanlar arasındaki aptalların sayısına eşittir. Bunun yazılımcılar tarafından kesinlikle anlaşılması gerekir.

Aptal olmayan pazarlamacılar da, bilişim alanındaki bilgi yetersizlikleri nedeniyle bazen yanlışlara düşmekte, hatta bazen iyice saçmalayabilmektedir. Ancak pazarlamadan anlamayan teknik insanlar da aynı şekilde alanlarına girmeyen konularda çok aptalca düşüncelere kapılabilmektedirler. Maalesef, yazılımcılar genellikle bilgisayarları anlayan ama bilgisayar kullanan insanları anlamayan insanlardır. Pazarlama da insanları tanıyan ama bilgisayarları anlamayan insanlar olduğuna göre iki tarafın bakış açıları farklı olacaktır. Ancak 'yanlış' her zaman teknik olmayan insanlarda değildir. Hatta teknik bir insan olmama rağmen benim kişisel görüşüm saçmalayanların daha çok teknik insanlar olduğu yönündedir. Bunu söylerken kendimi hiç de hain olarak da hissetmiyorum.

Programcı Sadece Makineye Karşı Mı Çalışır?

Yazılım geliştirenlerin bence en önemli hatası ürettikleri yazılımın çalışmasının, kendisinden beklenenleri yerine getiryor olmasının yeterli olduğunu düşünmeleridir. Oysa her program bir kullanıcı tarafından kullanılması için üretilir. Programcı kullanıcının isteklerini ve arzularını yerine getiren bir hizmetkardır. Müşteri, pazarlamacı için neyse pazarlamacı, yazılımcı için odur : velinimet. Bunda alınacak gocunacak bir şey yok. Teknik kadro, kullanıcının ve kullanıcının isteklerini anlayıp size bildiren pazarlamacının emrine amade olunmalıdır.

Bütün Yazılımlar Salaklar İçin Üretilir

Yazılımcıların yaptığı en önemli hatalardan biri de üretikleri yazılımın zeki bilgisayar kullanıcıları tarafından kullanılacağını sanmalarıdır. Oysa kullanıcıların hepsi zeki değildir. Zeki olsalarda yeterinci bilgi sahibi değildirler. Zeki ve bilgi sahibi olsalar da her zaman dikkatli çalışmayabilirler. Aylarca emek verdiğiniz her tarafını bildiğiniz, bütün işlevlerini ezberlediğini programı kullanıcılar pek fazla önemsemezler. Onlar için sadece basit bir araçtır. Bütün dikkatlerini uygulamayı öğrenmeye harcamazlar.

Diyelim ki bir porgramda kullanıcıdan doğum yılını istediniz. Dört haneli bir rakam beklersiniz. Ama '1970' yerine '970' girenler, '70' girenler olabilir. Hatta '70 veya 71', 'MS 1970', '1970'te' diye ifadeler giren olabilir. Doğum tarihi yerine adını ev adresini yazanlar bile çıkabilir. Programcı bütün bunları gözönünde bulundurmalıdır. Ama her zaman gözönünde bulundurmaz. Kullandığı dile ve teknolojiye o kadar yoğunlaşmıştır ki bütün bunlara dikkat etmez. Oysa pazarlamacının görevi budur. Kullanıcının rahat kullanabileceğin programın üretilmesini sağlamak. Hatta çoğunluka üretilen prgramları pazarlamaıclar ve yönetim kadrosundakiler kullandığı için bu konuda daha da dikkatli olabilirler.

Bütün programcıların en salak insanın bile kullabileceği basitlikte olması gerekir. Zeki insan aptal için yapılan programı da kullanabilir ama tersi mümkün değildir. Bir programın 'kullanıcı dostu' olmasını sağlayacak kişi pazarlamacıdır. İş insanlarının programcıdan belli bir raporu üretecek programı yazmaları istediğinde de durum aynıdır. İstenilen şey programcı açısında son derece saçma gereksi ayrıntı olarak görülebilir. Oysa işletme açısından son derece kritik olabilir.

Pazarlamacılar 'Ne'yi bilir, Mühendisler 'Nasıl'ı

Yazılım mühendisinin veya programcının görevi bir programın nasıl, yani hangi teknolojilerle yapılcağana karar vermektir. Bir programın ne yapacağı, yani işlevinin ne olacağını programcı karar veremez. Bunun için pazarlamacıya muhtaçtır. Pazarlama tarafındaki kişi bu görevi yerine layıkiyle yerine getiremiyor olabilir. Ama buna karar vermek programcıya düşmez. Buna yönetim ve kullanıcılar karar verirler. Elbette yazılım geliştirenleri körü körüne her söyleneni yapmak zorunda değildir. Pazarlama tarafına gerekli gördüğü yerde gerekli uyarıları yapabilir. Ama bu isteğin doğru anlaşılması ve yanlış bir isteğin kazayla yapılmasının önlenmesi içindir. Yoksa pazarlamacının bilerek istediği özellik mutlaka yazılıma konmalıdır. Karar verme hakkı ondadır.

Pazarlamacılar olmasa, Mühendisler olmazdı. Bir ürünün yapılması elbette önemlidir ancak daha önemlisi satılması, kullancılar tarafında benimsenmesidir. Dünyanın en iyi programını yapıp satamayanlar, buna karşın çok kötü teknolojilele program yapıp başarıyla pazarlayanlar karşısında hep yenik düşerler. Elbette teknolojiyi bilmeden yapılan pazarlama da sonuçsuz kalır. Başarı için ikisi de olmalıdır. İkisi de başarılı olmalıdır. Hepsinden önemlisi ikisi de uyumlu olmalıdır. Pazarlamacının başarılı olması için çaba sarfedilmezse, mühendisler teknoloji alanında bir çok zafer kazansa da mütttefiği pazarlamacılar yenildiği için yenik sayılır.

Yöneticiler ve Yönetemeyiciler

Bazı firmalarda yöneticiler, pazarlama ve mühendislik tarafı arasındaki gerilimi düşürmekte aciz kalırlar. Hatta bazıları bunu kışkırtır ve iki tarafın kavgalarını izler. Gladyatörlerin biribirini boğazlamasını seyreden Romanın gözünü kan bürümüş salak kralları gibi. Halbuki hangi taraf kazanırsa kazansın, ölen kralın bizzat kendisi olacaktır. Çünkü işleri iyi yürümeyen şirketlerden hem pazarlamacılar hem mühendisler daha uyumlu şirketlere kaçarak hayatta kalabilirler. Savaşçıların birbirini boğazladığı bir yerde, kralın düşmanları karşısında zayıf kalacağı, bir hamleyle yok edileceği ortadadır.

Sonuç : Salak Kimmiş?

Yazılımcıların görevi pazarlamayla savaşmak değildir. Hatta pazarlama savaş açsa bile karşılık vermeyip onu barış masasına oturtmalı, onunla birlikde barış çubuğu tüttürmelidir. Kimsenin 'Ben iyi yazılım ürettim ama salak pazarlamacılar iyi pazarlayamadı' veya 'Ben mükemmel programa yazdım, salak kullanıcılıar kullanamadı' deme hakkı yok. Pazarlamacılar da kullanıcılar da salak değil. Ama öyle düşünen yazılımcılar kesinlikle salak. Salakların ortak özelliği kendilerinin dışında herkese salak muamelesi yapmalarıdır. Zeki insanlar salaklara bile akıllı muamelesi yapanlardır. En zeki yazılımcı, üretiği uygulamaları en salak kullancı tarafından bile rahatça kullanılabilen insandır. Bir mühendise 'zeki' payesini ancak bir 'pazarlamacı' verebilir. O da hakederse.

İçindekilerGirişİndex
YukarıİlkÖncekiSonrakiSon
Geriİleri
Yazdır