Buradaki "Dini inancı olan bir insan için felsefenin bir anlamı yoktur." önermesi tamamen geçersizdir. Dini inancı olan bir insan için din felsefesi gereksizdir. Bunu tüm felsefeye mal edemeyiz.
Sanat felsefesini hatırlayalım. Sanatın taklit olduğu görüşü mevcuttur. Tanrı böyle gereksiz felsefelere kitabında yer verir mi?
Ya ahlak felsefesi? Ahlakın öznel olduğu görüşünü ele alalım. Gerçekten de -özellikle coğrafî hareketliliğe göre- ahlak değişmez mi? Köydeki bir kız kot şort giyemez, şehirdeki de şalvar... Tamam, tanrı temel ahlak kurallarına kitabında yer vermiştir. Ama uymamak insanın doğasında mevcuttur. Hiçbir zaman sonsuz bir haz mümkün değildir, ama hangi insan sonsuz bir haz istemez? Bu sorumu reddedenler en yakın devlet hastahanesinde ürologa başvurabilirler.
Felsefe dünyadaki olaylar hakkında düşünmeden kabul etmeyi reddetiği için din konusuyla ters düşmektedir, bu nedenle felsefeyle uğraşan insanlar genelde dindar olmazlar,bu da gayet normaldir.
Din bazı şeyleri düşünüp tartışmadan kabul etmeyi gerektirir, felsefede böyle bir durum yoktur.
Din felsefenin sorduğu tüm sorulara cevap vermektedir. Bu nedenle Din inancı olan birinin Felsefe'yi takip etmesine gerek yoktur. Çünkü zaten inanadığı din gerekli cevapları vermiştir.